Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

320 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Şu kitaba 4 verirken bir parça üzgün olduğumu en başta bildirmek istiyorum. Kitaba ilk başladığımda sayın B. Ö. bizzat ne kadar çıldırdığıma şahit olduğu için eminim puanıma o da şaşırmıştır. Neyse. Hasta ve mutsuz bir halde geçirdiğim gün ve geceyi resmen kalıcı bir mutluluğa çevirdi bu kitap. Çok kötü bir ruh halinde başlayıp evin içinde dans ederek bitirdim bile diyebiliriz. Arkadaşlar, Helen Hoang favori yazarlar listeme girmiş bulunuyor. Şimdi başlıyorum. <img src="media.giphy.com/media/aQYR1p8sa..."/> Yorumun içinde denge, mantık, sükûnet arayacak olanlar ne yazık ki hayal kırıklığı yaşayacak çünkü nerden başlasam, ne söylesem, ne kadar söylesem bilmiyorum. The Kiss Quotient, çok güzeldi. Birkaç minik detay yüzünden mükemmel diyememiş de olsam Stella'yı öyle çok sevdim ki favorilerimden biri oldu. Hatta bu yılın -ki pek kitap okuyacak vakit bulamadığım için listemiz epeyce küçük- beni en çok mutlu eden kitabıydı sanırım. Bride Test'in ilk 150 sayfası ise... Hey yavrum hey. Aklımı başımdan aldı. Öyle ki kendime ya ilk kitap da neymiş, peh dedim. Bunu dedim yani. Bu kitabın ilk 150 sayfası benim için daima özel olacak. Bu yüzden kendisi de yılın favorilerine bu sayfalar için girmiş bulunuyor. Tuhaf bir şekilde karakterleri sevdim, anladım, duygularını hissettim ama beni Stella kadar etkilemediler. Okurken gerçekten keyif alsam da bazı davranışlarına göz devirdiğim, of çektiğim olmadı diyemem. Özellikle bir şey beni My konusunda bir hayli irite etti. <spoiler>İlk kitabı okuduysanız biliyorsunuzdur ki Khai otistik ve bunu kitabın bir yerinde My'ye söylüyor. Ben sonunda, nihayet falan diye düşünerek kadının Khai'i anlamaya başlayacağını ve ona anlaşılmaz gelen bazı davranışlarını artık benimseyeceğini düşünmeye başladım ama My ne yaptı? O ne, deyip geçti. Deliriyorum. Hâlâ buna deliriyorum. Abi kitap boyunca bu da neymiş deyip googlea bile sormadı ya; bu tam olarak neyin kafası? Hatta Quan zorla söylemese hâlâ umurunda değil. Ve kimse kusura bakmasın ama bu şey değil "öyleyse ne olmuş, seni sen olduğun için seviyorum". Bu değil. Size birisi bende otizm var diyor, ne olduğunu bile bilmiyorsunuz ve o insanı tanımak isteyen birisiniz ama gidip araştırmıyorsunuz? Bunun bir mantığı yok. Keşke Helen beybime bunu anlatabilmemin bir yolu olsa ama neyse... Sinirlenmeyeceğim. <img src="media.giphy.com/media/3o9bJX4O9..."/> </spoiler> Neyse, neyse. Baştan alıyorum. Kitabı çok sevdim, ilk 150 sayfasına âşık oldum, karakterleri de çok sevdim ama beni derinden etkilemediler. Kitabın son kısmındaysa işler biraz yüzeyselleşmeye ve hafiften bozulmaya başlamadı diyemem. Mantıksız değildi ama bundan çok daha iyisi yapılabilirdi. Okuduğum çoğu yazarın böyle yaptığını fark ettim. Kitaba mükemmel başlıyor, mükemmel ilerliyor ama yarısından sonra kaliteyi bir hayli düşürüyorlar. Hep şüpheye düşüyorum başı ve sonu yazan aynı kişi mi diye. Bu kitap da biraz böyleydi. Hele epilog benim için ciddi bir hayal kırıklığıydı, söylemeden geçemeyeceğim. Yani çok tuhaf. Kitabın ilk yarısın düşünürken sırıtıyor, ikinci yarısında hayal kırıklığı hissediyorum. O yüzden susacağım. Ben sevdim, beğendim ve okurken keyif aldım. İçindeki hataları, beni kızdıran detayları yok saymaya ve ilk 150 sayfasıyla yetinmeye karar verdim. O yüzden puanımın bir parça subjektif olduğunu itiraf etmeliyim. (Genelde puan verirken objektif davranmaya çalışıyorum da.) Sevdiğim için 4 veriyorum, benim gibi sevmeyip okuyan birinin 2'den fazla vereceğini düşünmüyorum. <img src="media.giphy.com/media/yj5oYHjoI..."/>
The Bride Test
The Bride TestHelen Hoang · Berkley · 2019148 okunma
·
261 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.