Bir yanı ses, Bir yanı sessizlik.
Bu mesel bir sus meseliydi, bir susun meseli.
Toprak dile gelirse ses susar.
Toprak, “Yaklaşın” dedi.
“Yaklaşın. Size anlatacaklarım var. “
Adnan Gerger, konuyu öyle bir yerden vurdu ki içimdeki tüm vicdani sesler uyandı. Kitapta, dört karekterin yaşamış olduğu karanlık günlere şahit oluyor okur.
Karamsarlığı roman boyunca Leyla, Serpil, Özgür ve Sur Civan’la yaşadıkları ve sürekli enselerinde olan ölüm tehdidiyle hissediyorsunuz. Romanın ortalarında Hakan Günday’dan esinlenmiş bir yer altı edebiyatı kitabıymış duygusuna kapılırken, sayfaları çevirdikçe Adnan Gerger’in kendine has üslubuna tanık oldum.
Birçok kitapta 12 Eylül döneminde yaşananları okumuştum. Fakat yazar anlattıklarıyla okuyucuyu o dönemde yaşananların içine girmesini sağlamış ve devlet kimliğini kullanarak suç işleyen, insanlara işkence yapan örgütlerin o zamanki varlığını Mazlum karakterinin üzerinden anlatmış.
Birbirinden güç almaya çalışan iki kadın Leyla ve Serpil’in yaşadıkları tüm zorluklara, acılara rağmen birbirlerine tutunarak duygusal anlamda da ayakta kalma çabalarını gözlüyoruz sayfalar boyunca.
Sevgilisi Mazlum’a yapılanlara karşı adalet yoluyla intikam almaya çalışan ve bu örgütleri ortaya çıkarmak için kıyasıya mücadele veren gazeteci Leyla’nın hikayesine konuk olduk.
Roman boyunca zihin karmaşası, bunalım ve çıkmaz sokaklar arasında gidip geliyordum ve tam her şey toparlanıyor tüm bu acılar bitiyor derken final karanlıkla bitti.
Gazeteci, Yazar
Adnan Gerger Okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen, dilini anlatımını çok sevdim, kalemi daim olması, keyifle okumanız dileğiyle..
Ses ve SusAdnan Gerger · Kara Karga Yayınları · 201842 okunma