Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

318 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Fırat suyu kan akıyor baksana... Bir ada hikayesi dörtlemesinin, ilk kitabı. Serinin devam kitapları ise : "Karıncanın su içtiği" , "Tan yeri horozları" , ve "Çıplak ada çıplak deniz". Aynı zamanda bu seri, Yaşar Kemal'in "son" serisi. "Son" derken içimden bişeyler koptu gibi oldu neyse. Hadi başlayalım kitap hakkında konuşmaya, elimden geldiğince kısa tutmaya çalışacağım ama şimdiden kusura bakmayın:)... Kitabın kendi kapağındaki açıklamasının ilk kısmı şöyle : "Bir Ada Hikayesi dörtlüsü, savaşlardan, kırımlardan, sürgünlerden arta kalan insanların, Yunanistan'a gönderilen Rumların boşalttığı bir adada yeni bir yaşam kurma çabalarını konu alır. Umut romanın baş kahramanıdır..." Bu açıklamayı ilk okuduğumda Yunanistan-Türkiye arasındaki nüfus mübadelesinde yaşananlar üzerine kurulu galiba demiştim. Aslında kitabı okumaya başlamadan önce acılar üzerine kurulu olduğunu hissetmiştim ama beklediğim şeyler değildi. Ben Rumlar üzerinden yürümesini beklerken, kitap boyunca onların maceralarını acılarını hissedeceğimi düşünürken kitap başka yönlere de saptı. Evet acı dolu, dehşet verici anılarla dolu bir kitap olmuş. Ama sadece Rumların acıları değil, bu topraklarda yaşamış bütün ırkların acıları vardı. Tabi ki Yaşar Kemal'den bahsediyorsak tek duyguya bağlı kalacak da değiliz. Şöyle ki kitabı okurken yer yer bazı betimlemeleri korkudan ve de dehşetten zar zor bitirdim. Okuduğum her tarih kitabında hissettiğim acıları bu kitapta da fazlasıyla hissettim ama bu kitabın en önemli farkı şuydu: Çektirdiği acı kadar huzur verdi, umut verdi. Adadan bahsederken yaptığı betimlemeler beni o adaya götürmekle kalmadı, adanın kokusunu, temiz havasını, huzurunu içime doldurdu. Serinin diğer kitaplarını bilemem ama bu kitap bence güzel bitti. Yaşar Kemal hayatı, gerçekleri anlatan bir yazar olduğu için okuduğum diğer kitapları beni mutlu ederek son bulmamıştı ama bu kitap çok şükür mutlu bitti. Umarım İnce memed (hangi kitabı okursam okuyayım aklım onda) serisi bitince de böyle hissediyor olurum :) :) Son dönemlerdeki yoğunluğumdan dolayı kitabı kesik kesik, baya zamana yayarak okumama rağmen, her açışımda konu anında sardı beni. Bazı kitapları beklettiğinde soğur, tekrar aynı heyecanı vermez ya bu kitapta bu olmadı. Her sayfası betimleme cenneti gibiydi ama insanı yormayacak kadar da akıcıydı. Karınca adası, Poyraz Musa, Vasili, Kadir kaptan, Lena ve daha nice karakter. Resmen cümbüş, ama karmakarışık değil. Uyumlu, düzenli. Yer yer kafanızı bulandırıcak yoğunluğa çıkıyor kitap sonra birden sakinleşiyor. Kendinizi bir karınca adasının Binbir güzellikteki çiçekleri, kuşları arasında mutlulukla dolu bir dünyada buluyorsunuz.. Sonra bir anda her şey değişiyor; Çanakkalede, Sarıkamışta, çölde çürümüş insan cesetlerinin arasında, kokudan durulmayan hatta kokudan askerlerin öldüğü bir dehşetin ortasına düşüyorsunuz. Sonra birden ordan da çıkıp anadolu ya yezidilerin, arapların, kürt beylerinin arasına düşüyorsunuz. Sonuna kadar hiç hızını kesmeden devam etti kitap bence, her sayfasında insanın içine binlerce düşünce sokan konuşmalar, sorular vardı. Tespitleri, insanlar ve de savaşlar hakkındaki söylemleri öyle doğru ve anlamlı geldi ki. Kitaba başlamadan önce "Yaşar Kemal okumaya alıştım artık, dilini ve de anlatımını çözdüm" demiştim kendime. Nasıl bir cesaretse artık. ama şu an çok pişmanım bunu söylediğime çünkü yine şaşırttı beni. Bence her insanın okuması gereken bir baş yapıt olmuş. Bana sorulduğunda tavsiye edeceğim ilk kitaplardan biri bu kitap şu an. Bu dünyaya bir Yaşar Kemal daha gelmez asla. Bu kadar yazma yeter, daha yazılacak çok şey var ama okuyan kişilere kalsın onları bulmak da. İncelememi kitaptan beni çok etkileyen ve de haklı bulduğum bir kısımla sonlandırmak istiyorum: "Gözleri istiklal madalyasının üstünde durdu, ayılır gibi oldu, kendine geldi, hemencecik de sustu. Susar susmaz da gene başladı: Yangından hepimiz göğünüp çıktık. Yangından hepimiz yanmış, kavrulmuş, yüreklerimiz paramparça olmuş çıktık. Biz yaralandık, biz insanlığımızı yitirdik... Bizim insanlığımız gitti, külümüz kaldı. Artık biz eski sağlıklı insanlık değiliz. Bizim çocuklarımız da artık o eski insan olmayacak. Torunlarımız da... Üstlerine kıyamete kadar kan yağacak, yaralanmış, yarı deli, birbirlerini yiyerek, bütün acıma, insanca duygularını yitirmiş, şu dünyada içlerindeki ışığı boşaltmış, öyle dolaşacaklar... " Sağlıcakla kalın...
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana
Fırat Suyu Kan Akıyor BaksanaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20206,5bin okunma
··
139 görüntüleme
duygusuz zombi okurunun profil resmi
Çok kısa anlattın ama :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.