Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

137 syf.
10/10 puan verdi
Ölüm, her zaman hep en uzak ve en bilenmez en yakın olmuştur insanoğluna. Bu içselleştirmekte zprlandığımız bir gerçektir oysa. Bir yaşam parçası. Bir ölüm kalanlar içindir elbette çünkü ölü öldüğünü bilmekten uzaktır. Kalanlar ve ölüm öncesi bir sancı duyar insan. Ölüm bir bilinmez bizim için. Asla kestiremediğimiz bir olgu. Sonrası var mı yok mu bilmiyoruz. Burada devreye inançlar giriyor. Sonsuz yaşam arzusu iki şekilde tecelli ediyor bir kısım ölümsüz olmak için bilimsel araştırma yapıyor bir kısımda ikiye ayrırıp (ruh-beden) birini ölümsüz kılıyor ya da öyle var sayıyor. Ölüm saati ve yeri belli değil hemen hiç bir zaman. Bunu bilsek nasıl yaşardık veya yaşayabilir miydik ki? Bilmek bazen bir tedirginlik sebebi bilmek yaşamamak anlamına gelir çoğu zaman. Saatler bir balyoz olur ya da ışık hızı. Bizden kalanlarsa eşyalardır. Eşyalar saatler kalanlar “Bir gün giderler de kalırsanız yalnız Eski odalarda gece Bir saat gibi durmuş sabahtan Her şey onlar gidince. Bir garip boşalışla cansız Uzaklarda şimdi Ayna önünde resimler Eşyalar, ellerinin değdiği. Yüklenen sessizlikte radyo Şen şarkılar hepsi de üzüntülü Duyduğunuz derinlerde bir ses Gidenlerin götürdüğü. Anladınız neymiş kattıkları Perdeler çiçekler ışık hava su Ancak onlar varken Sizi yaşatıyordu.” Behçet Necatigil. Sebep sonuç ilişkisi içinde yaşarken ölüm aklımıza gelmez ta ki biri ihbar edene kadar. O zaman ölümü bekler bulur insanoğlu kendini. Kaçmanın yolunu arar ya da tedbir almanın. Hesaba çeker kendini ne yaptığını ne yapmadığını. Her zaman temize çıkartır kendini. Yoksa tutunamaz ki hayata. Bu kaygı ölümün kendisinden bile beterdir çünkü. Ölüm hemen daima yabancıdır bize uzak akraba bile sayılmaz. Beklenmedik misafir olunca ölüm katlanılır olur da beklediğin bir konuk ise vahşet. Ölüm kalana sorundur şu keşmekeş dünya içinde ta ki ölüm saati ve zamanı bilene dek. Ölüm mahkumu bunu hisseder tüm hücrelerinde. Ölüm saati yaklaşmıştır ve hesap zamanıdır. Geçmiş ile hesap vardır da düzeltme ihtimali olan gelecek elinden alınmıştır. Düzeltme şansı yokturda ölüm saatine kadar ne yapacaktır ki? Veda edecektir belki ya da hiç düşünmeden yiyip içecek ve anın keyfini çıkaracaktır. Hesaba çekmek için bir fırsat yakalamıştır kendi eliyle yaşattığı ölümlerin nedenini. Ya da öldürmek kolay mıdır? Elinde ölümü tatmış bir varlıkla empati nasıl yapılır. Ölüm bir yabancıdır daima öldürdüğün tüm insanlarsa hem yabancı hem de ölümü gerekli kişilerdir. Bir temize çekme bile gerekmez ama ölüm yanaşınca hesap zamanıdır. Veda zamanı tüm eş dost akraba ve geçmişle. Bir öfkeyi kusma zamanı üzülme ve onun ölümü ile kaybolacak geleceği özlem ile anma zamanı. Yedi değil tam sekiz kişinin öyküsü bu roman biri kurban diğerleri ise ölüme mahkum insanların romanı. Bir tedirginlik hali bir soğukluk bir hesap hali. Bunların öyküsünün en yalın hali. Yaşanan şartlar ve zamanın kısa özeti ile bir manzaranın ortasında parlayan bir ölüm. Ölüme mahkum bir grubun anlaşılmaya çalışılan ruh halleri. Yaklaşan sonun tahribatı ve içimizden alamadıkları. Ölümü ne zaman fark ederiz sorusuna verilen bir kaç cevap örneği. Normal bir halin abartılı tezahürü. Kısa güzel cümleler eşliğinde sağlam bir kurgu ve karakter seçimi ile. Keyifli okumalar!
Yedi Asılmışların Hikayesi
Yedi Asılmışların HikayesiLeonid Andreyev · Yar Yayınları · 2020212 okunma
··
54 görüntüleme
tabula rasa okurunun profil resmi
Çok beğenmiştim bu kitabı. Çok akıcı falan olması değil de kurgunun içine okuyucu da katıp koyuvermesi; insanı hem dehşete düşürüyor hem de ürperti boyutunda bir hayranlık uyandırıyor.
OkuryazaR okurunun profil resmi
Kesinlikle tabula bu kitabın kurgusu çok güzel. O gidiş geliş ve bekleyiş
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.