Bülbül Sokağı'nda ötmüyor bülbüller...
Ölüm, yalnızlık, kaçış, kabullenememe, azınlık, ötekileşme, kozmopolitleşme, göç kültürü...
Notre Dame de Sion Fransız Lisesi mezunu Mine G. Kırıkkanat'ın bu eserini okuduğum süreçte Notre Dame Kilisesi'nin yandığını duymak kötü bir tesadüf oldu. Fransa- Türkiye ilişkilerini deneyimlenmiş bir yazardan bu romanı bu dönemde okumak keyif verici.
Kitabın ithaf kısmında da belirtildiği üzere bu kitap; ötekileştirilmiş hayatlara ayna tutmak, onların hayatlarının zorlukları ve güzelliklerini bir apartman hayatı düzleminde bizlerle buluşturmak üzere yazılmış hissi uyandırıyor. Bu kitabın basım tarihi 1990 olması dikkatimi çekti çünkü apartman öyküleri ve romanlar son dönem çağdaş yazarlar tarafından sıkça kullanılır olmuş durumda. Bu durum, yazarın özgünlüğünün altını çiziyor sanki...
Kimler var bu apartmanda?
Yunanistan- Türkiye ekseninde sevgi uğruna kaçak bir hayat yaşayan, entellektüelliğini saklayan, acımasızca öldürülen hayat kadını Gülfiliz (Dimitra)...
Çocukluğundan beri canı gibi sevdiği ama kendisinin farkında bile olmayan Gülfiliz'e yakın olmanın yolu travesti gibi olmaksa bu yolu da seve seve kabullenen, Gülfiliz'in uğruna her şeyi göze alabilen Cevat (Necla)...
Gülfiliz'in sevdiği, onu kıskanan ama elinden bir şey gelmeyen pasif bir adam Dimitri...
Modern muhafazakar, geleneklerini koruyan ve açık fikirli, sıradışı anneanne, sır küpü, aşklarıyla demlenmiş bir kadın Süheylanım...
Yarı Fransız yarı Türk, annesiyle bir anlık hevesle beraber olmuş bir adamın oğlu, yalnız ve bunalımlı bir diplomat Sinan Laforge...
Cüce kapıcı Sabbek Hanım ve engelli oğlu, dedikoducu ana-kız, ikiz dümbelekçiler...
Hayatların ön bahçelerine bakarak arka bahçelerinde neler gizlendiğini kim bilebilir? Meraklılar mı, sevdalılar mı, yürekliler mi? Bu uğurda o arka bahçeye yaklaşabilmek için travestiliği göze alabilen Necla( Cevat) gibi güzel yürekli insanlar mı? Yürek dağlayan bir son ile derinden etkileyen bir kitap. Özellikle sona kadar etkileyici sayılamasa da çözüm bölümü iyi bağlanmış.
Sinek Sarayı= Bülbül Sokağı
Kitabın devamı niteliğinde yazılmış olan "Bir Gün Gece" romanı da buraya not düşmek gerek.