Dostoyevski'nin okumuş olduğum ilk kitabıdır. 40 yaşında olgun görmüş geçirmiş denilebilecek bir Dostoyevski ile karşılaştım. Yeraltını bize o kadar iyi anlattı ki sanki yıllar önce değil de günümüzde yaşarmış gibi bir hisse kapılarak satırlardaki olayları günümüzde geçen olaylarmış gibi duyumsadım.
Çok fazla takıntısı sürekli birşeyler yaparken çekinmesi ve yeraltında kendi ile sohbet hali içerisinde olması kendimden bir parçalar bulabilmiş olmam beni kitaba daha da yakınlaştırdı ve tekrar oluşacaklar listemin başlarında kütüphanemde yerini aldı.