Bazı karşılaşmalar, bazı rastlaşmalar vardır, uzun süreli beraberliklerin kapısını açan. Hiçbir karşılaşma tesadüfi değildir, tam da bu yüzden. Geçen sene bu zamanlar, bir kitap sonrası internette gezinirken denk gelmiştim 1000Kitap’a.
Bilen bilir, film ya da kitap sonrası ayrı bir zevktir, üzerine okumak ya da konuşmak. Ben de bir kitap üzerine neler denmiş acaba diye bakarken arama motorunun üst sıralarında çıkan sonuçlardan biriydi bu site. İçeriğini bilmeden tıkladım ve önüme çıkan incelemeyi okudum, tabi yorumların bir kısmını da :) Sonrasında ana sayfaya gelip siteyi inceledim. Oldukça kullanışlı ve okur dostu bir site olduğu dikkatimi çekti. Kendi okuma planını yaparak düzenli bir okuma yapmak isteyen okurlar için pratik ve kullanışlı bir ara yüzü var. Hangi yazardan ne kadar kitap okunduğu vs. gibi ana hat taslağını rahatlıkla görüp bir hedef eşliğinde faydalı bir okuma izleği oluşturulabilecek bir sistem olması çok işime yarayacaktı. İnceleme vs. düşünmüyordum. Çünkü öncelikli amacım sanal bir kitap güncesi tutarak genel gidişata hakim olmak, daha verimli okumalar yapmaktı. Ancak sitenin katılımı teşvik eden yanı sayesinde bu böyle olmadı tabi ki. İyi ki de öyle olmamış çünkü bu bana farklı konularda gelişim imkânı sağladı.
Siteyi ilk incelemem sonucu “farklıymış” desem de hemen kaydolmadım. 1-2 gün sonra akşam aklıma geldiğinde “acaba kaydolsam mı?” diye düşünürken girip kaydolup siteyi kapattığımı hatırlıyorum :) (Bu arada kaydolduğumda geceymiş, onu da site sayesinde görüyoruz, yoksa o kısmı pek hatırlamıyorum :) İlk zamanlar da sitede pek vakit geçirmiyordum genelde de böyle oluyordur bu herhalde. Fakat zamanla bu süre de etkileşim de arttı. Lafı uzatmayalım. Bu bir senede elimden geldiğince siteyi verimli bir şekilde, anlamına yakışır bir biçimde kullanmaya çalıştım. Burada birçok yazar ve kitaptan haberdar oldum, güzel inceleme ve alıntılar okudum. İyi ve kaliteli okumalar yapan kıymetli okurlar, değerli arkadaşlar tanıdım. Birçok şey öğrendim sayelerinde ve bu süreç hala da devam ediyor. Bu sayede okuma motivasyonumu artırarak daha güzel okumalar, daha düzenli okumalar yapmışımdır. Bu sayede uzun uzun metinler yazmaya başlamışımdır. Bu sayede ilk kez yaklaşık iki sayfayı bulan bir öykü denemişimdir. Elden geldiğince fayda aldığım şekilde fayda sağlamaya da çalışıyorum. Gerek okuduğum bazı kitaplara açıklayıcı inceleme yazmaya çalışarak gerek bazen tavsiyelerde bulunarak gerekse de kütüphanecilikle bir şeyler yapmaya çalışarak, umarım birilerine gerçekten de faydası dokunuyordur. Bunların hepsini elbette ki kamu yararına yapmıyorum bireysel fayda, kişisel tatmin boyutu da var olayın. Bunu da söylemezsek kusurlu ve aciz yanımızı yadsımış oluruz.
Kimse mükemmel değil, herkes de birbirini sevmek zorunda değil. Zaten herkesin birbirini sevdiği ve her hareketinden hoşlandığı bir dünya fazla ütopik olurdu, gerçekçi değil. Ancak yine de bir arada, birbirine saygı göstererek yaşamayı başarabilsek eminim ki amacı siteden faydalanmak, kendini geliştirmek, bir okuma ritmi kazanmak olanlar, buradan çok daha fazla istifade edebilecektir. Bu bir sene içinde böyle düşündüğüm için hiçbir tartışmanın içinde yer almamaya dikkat ettim. Eğer sonuç değişmeyecekse boşa enerji ve zaman kaybetmenin manası yok. Çünkü tartışmalar ben-sen, benimki-seninki kavgasına dönüyor kısa süre içerisinde, buradan da hiçbir düşünce sağ çıkamayacaktır elbette ve öyle de oluyor. Son olarak paylaşımlarımı sevmeyen ya da varlığımdan hoşnut olmayan arkadaşlar vardır belki. Birbirimizin ayağına basmadığımız sürece problem yok.
Burada bulunmam ne kadar sürer bilmiyorum ama şimdilik iyiyiz gibi görünüyor. Bu da okuma güncemin bu tarihinde, burada dursun istedim. Vakit ayırıp okuyabilenlere teşekkürler. Kitap okumak her şeyin belki de başı, işin sadece bir yönü. İnsanı okumak, okunmaksa bambaşka. Güzel okumalar / okunmalar diliyorum :)