Ben kitabı gerçekten sevdim. Zülfü Livaneli, her zamanki gibi beni hayal kırıklığına uğratmadı.
Kitapta farklı farklı yaşamlara yer verilmiş. Fakat kaderleri ortak bir noktada birleşiyor. Bir Osmanlı Hanımefendisi olan Leyla’nın evinden yasal olmayan yollarla dışarı atılmasını ve onun hayata tutunma çabalarını okuyarak başlıyorsunuz romana. Daha sonrasında Roxy çıkıyor karşınıza. Eski ve yeni hayatlar usta bir kalem tarafından harmanlanıyor. Kitapta Osmanlı'nın son dönemlerinde yaşanan sancılı hayattan Cumhuriyet’e geçişede yer veriliyor. Ama kesinlikle bir tarih kitabında yer alan detaylar yok elbette.
Livaneli’nin kalemi bana çok yumuşak ve naif gelir. Zorlamaz fakat her kitabından mutlaka bir seyler öğrenirsiniz. Betimlemeleri harikadır ki bu kitapta da öyleydi.