Yayın organları da milliyetçilikten gelecek olan tehlikeden
haberdardır. İran’da muhafazakâr milliyetçi parlementer
rejimin CIA tarafından desteklenen başarılı bir
darbe sonucu yıkılıp Musaddıkin iş başından uzaklaştırılmasından
sonra Şah dönemi tekrar başlatıldı, daha önce
İngiltere’ye ait bulunan İran’ın petrol gelirlerinin
%40’lık kesimi ABD’ne devredildi. New York Times, gelişmeleri
“iyi haber doğrusu” başlığı ile değerlendirdi. Bu
ders, İran’a pek pahalıya mal oldu. Buna rağmen aklını
başına toplamış olması durumunda gene de kârlı çıkmasının
olası olabileceği iddia edildi. İran’ın ve benzeri konumda
olan geri kalmış ülkelerin bu gelişmelerden almaları
gereken ilk ders basın tarafından şu cümlelerle
ifade edildi:
“Doğal kaynakları zengin geri kalmış ülkeler, fanatik
milliyetçiliğin gereklerini yerine getirmeye, zengin Batı’ya
kafa tutmaya kalkışırlarsa ödeyecekleri bedelin ne
denli büyük olabileceğini İran örneğine bakarak kestirebilirler.
İran’da olanların başka geri kalmış ülkelerde başka
Musaddıklarm ortaya çıkmasını engelleyeceğini umarız.
Bu deneyim hiç değilse, mutedil ve uzak görüşlü liderlerin
konumunu güçlendirecektir. Bu liderlerin bizim
önceliklerimizi açıkça görüp kabul edeceklerini umuyoruz.”