Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

226 syf.
6/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
MARKOPAŞA YAZILARI VE ÖTEKILER Cumhuriyet edebiyatının önde gelen öykü ve romancısı Sabahattin Ali, eserlerini gözlemci ve gerçekçi anlayış içerisinde kaleme almış, edebiyatta gerçekçi olunması gerektiğini söyleyerek bunun mücadelesini vermiştir. Bu kitap, Sabahattin Ali’nin yazıları, denemeleri ve onunla yapılan mülakatlardan oluşur. Aynı zamanda haftalık çıkan mizah gazetesi Markopaşa’daki yazılarına da yer verilir. Sabahattin Ali ‘Markopaşa’ isimli mizah dergisi çıkarıyordu. 25 Kasım 1946 tarihli o yazısında şunları kaleme almıştır; ‘İstiklal Evet, Mustafa Kemal’in kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler Kurulu’ndaki murahhası, Ürdün’ün her bakımdan müstakil ve tam manasıyla hür olduğunu, hemen Birleşmiş Milletler Kurulu’na katılmasının gerektiğini ileri sürmüş… Acaba Mustafa Kemal’in memleketinde bu kadar kısa zamanda istiklal anlayışı bu kadar kökten değişmeler mi geçirdi? Acaba bu memlekette Ürdün’dekine benzeyen bir istiklali soğukkanlılıkla karşılayacak olan kimseler mi türedi? On sekiz milyon insan,Ürdün gibi müstakil olmamak için gene silaha sarılmaya her an hazırdır. Bu milletin emperyalistler elinde bir kere daha oyuncak olmaya hiç niyeti yoktur. Aksini düşünenler, Damat Ferit’in hüsranına uğramaya mahkûmdurlar.’ HEP GENÇ KALACAĞIM Sabahattin Ali, kırk bir yıllık ömründen geriye çok sayıda mektup bırakmıştır. Sevdiklerinden hep uzak yaşamak zorunda kalan Ali, kaleme sığınarak mektup yazmıştır. Sabahattin Ali’nin mektuplarından iç dünyasını, yaşamını, mizah ve edebi yönünü daha iyi anlayabiliriz. Mektup Yazmayı Çok Severdi Sabahattin Ali’nin eşi Aliye Hanım’a yolladığı mektuplarda hep ‘bana uzun mektup yaz’, ‘acele mektup yaz’, ‘bana her hususta mufassal mektup yaz’ dediğini gözlemleriz, Sabahattin Ali hem mektup yazmayı hem de mektup almayı çok severdi. Belki de sevdiklerine olan özlemini öyle gidermeye çalışıyordu. Aynı zamanda kitapta yer alan Sabahattin Ali mektuplarında, dönemin Türkiye’sinde yaşanan siyasi olaylar ve dünyada yaşananlar hakkında da bilgiler verilir. Bilinmeyen Yönlerine Işık Tutuyor Kitapta Sabahattin Ali’nin hayatı hakkında bilinmeyen yönler okurlara sunulur. Öğrencilerinin Sabahattin Ali’ye yazdığı mektuplar ile onu ne kadar sevdiklerini ve onun ne kadar iyi bir öğretmen olduğunu gözlemliyoruz. Dostları ile mektuplarından Sabahattin Ali’nin mizah yönünün geniş olduğunu ve şaka yapmayı sevdiğini anlıyoruz. Eşi ile mektuplarından ise özlem duygusunun ne kadar büyük olduğunu ve kızını çok özlediğini hissediyoruz. Sabahattin Ali’nin Öğretmenlik Dönemi Kitapta 1922 yılı not düşülerek, ailesi ile birlikte Edremit’te yaşayan Sabahattin Ali’nin, Edremit İptidai Mektebi’ni bitirdikten sonra bu yılın sonbaharında Balıkesir Dârü’l Muallimîni’ne (Öğretmen Okulu) başladığı belirtilir. 1928 yılında ise Sabahattin Ali, sınavı kazanarak Maarif Vekâleti tarafından Almanya’ya öğrenci olarak gönderilir. Deutsches Institut für Auslander’den sonra Potsdam yakınlarındaki Templin’de Joachimstaler’de eğitimine devam ettiği ifade edilir. Eğitimine Almanya’da devam eden Sabahattin Ali, başta Alman yazarların eserleri olmak üzere pek çok kitap okumakta ve mektuplarında bu isimlere yer vermektedir. 1930 yılında Sabahattin Ali’nin ilk toplumsal gerçekçi öyküsü olan ‘Bir Orman Hikâyesi’ Resim Ay’da yayımlandı. 1932 yılında ise ‘Kuyucaklı Yusuf’ Yeni Anadolu gazetesinde tefrika edilmeye başlandı. Fakat gazetenin sahibi Cemal Kutay yazıların teliflerini ödemeyince Sabahattin Ali yazılarını yarım bıraktı. Bu tartışma sonrasında Cemal Kutay ve Emin Soysal bir akşam toplantısında Sabahattin Ali’nin okuduğu bir şiiri ihbar ederek, tutuklanmasına neden oldular. Muallimler Birliği İdare Heyeti Riyaseti’ne “Memleketimizde intişar eden Yeni Anadolu gazatesinde ‘Hayırlı bir haber’ serlevhasıyla Maarif Müfettişi Ali Rıza Bey aleyhinde ve terbiye gayri muvaffık bir yazı intişar etmiştir. Bu yazıda ‘memleketi maarif namına’ tabiri de kullanılmaktadır. Memleket maarifinin mümessili demek olan Muallimler Birliği gazetede intişar eder bu yazıya iştirak etmekte midir iştirak etmiyorsa bu yazı tekzip edilmiş midir? Şimdi kongre huzurunda bu meselenin mevzubahis edilmesini ve memleket muallimlerinin bu yazıya iştirak etmediklerinin, bu yazıya terbiyesizce bulduklarının tespitini rica ederim efendim.” Muhtelit Ortamektep Almanca Muallimi Sabahattin Öğrencilerinin Sabahattin Ali’yi çok sevdiğini belirten mektuplarından: “Sevgili Hocam, Talebeleriniz sizi unuttu zannediyorsunuzdur. Fakat biz talebeleriniz sizi unutmuyorlar. Her ders sizi arıyorlar ve kalplerinden çıkaramayacaklar.“ 23.01.1932 ‘Hocamız, Sizi biraz rahatsız edecektik. Fakat gardiyanlar görüşmemize müsaade etmedi. Hürmetler.’ BÜTÜN ŞIIRLERİ Sabahattin Ali şiir yazmaya çok önemverirdi, kaleminden çıkan birçok şiir, ünlünbestekârlar tarafından bestelenmiştir. Hayatımızın bir döneminde mutlaka dinlediğimiz ve Sabahattin Ali’ye ait olan o şiirler! Sabahattin Ali’ye ait olduğunu bilmediğimiz 5 şarkı; LEYLIM LEY Zülfü Livaneli Döndüm daldan düşen kuru yaprağa Seher yeli dağıt beni kır beni Götür tozlarımı buradan uzağa Yârin çıplak ayağına sür beni GÖKLERDE KARTAL GIBIYDIM Volkan Konak Göklerde kartal gibiydim. Kanatlarımdan vuruldum Mor çiçekli dal gibiydim, Bahar vaktinde kırıldım. ÇOCUKLAR GIBI Sezen Aksu Bende hiç tükenmez bir hayat vardı Kırlara yayılan ilkbahar gibi Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı Göğsümün içinde ateş var gibi ALDIRMA GÖNÜL Edip Akbayram Başın öne eğilmesin Aldırma gönül aldırma Ağladığın duyulmasın Aldırma gönül, aldırma GEÇMIYOR GÜNLER Ahmet Kaya Burada çiçekler açmıyor Kuşlar süzülüp uçmuyor Yıldızlar ışık saçmıyor Geçmiyor günler geçmiyor.t
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler
Markopaşa Yazıları ve ÖtekilerSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 19982,337 okunma
··
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.