Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Muhammedi Şuur ve Ahlak
Bir Bahar Mevsiminde Gül Yaprakların Yağdığı Gül İle Bülbülün Masalı Anlatıldığı: Muhammedi Şuur ve Ahlak “O (sav) Ruhun aynasını parlatmak, Yüreklerdeki karanlığı aydınlatmak, Fakirlerin kalbini zenginleştirmek ve Ruhların zincirini çözmek için En üstün olarak gönderilmiştir.” Es-Seyyid Abdulkadir Geylani (ks) Susmak, akleden bir kalbe giden yoldur, bu yolun çilesi ise dinlemekle beraber düşünmektir. Düşünmek yani içten şuurlu olmak, dıştan ahlaklı olmaktır. Ahmet Turgut, kitabın kapağında “Akleden Kalplere” demesindeki mana aklı ile kalbi bir olan okuyucuya, bu kitabını armağan etmiştir. Ve Turgut, yazdığı bu kitabının ismi üzerinden şöyle bir açıklama yapar: “Akıl tutarlılık arar, kalp uyumluluk arar; akıl tutarlılığı aradığı için farkları görür önce, kalp ise ayniliği görür. Dünya iki küre üzerinde doğu ile batı diye ayrılmıştır. Batı, daha çok akılı öncelemiştir; doğu ise kalbi öncelemiştir. Batı akıl üzerinde tutarlılık gösterip farkları görürken, doğu ise kalp üzerinde hisseder zaman içinde şuurunu kaybedip kalpçilik illetine düşerken böylece aynileşmeyi birlik zannediyor. Örnek olarak: herkes Sünni olursa, hiçbir kopukluk olmaz, birlik oluşur. Akıl üzerinde siz farkları göreceksiniz, bunların adlarını koyacaksınız, belirleyeceksiniz her farkın ve farklarının hukukunu buna göre tayin edip içlerinde birlikteliğe giden yolu arayacaksınız. Hz. İbrahim’in, aya yıldıza güneşe bakıp “Rabbimdir.” Deyip sonra “batanları sevmem” derken tevhit meratibi kalp ile akledmenin bir sonucudur.” Kırk denemeden oluşan bu kitabı, her bir denemesi Hz. Muhammed’den açıklayıcı bir tarzla, dua ve ayetlerle tamamlamıştır. Kalemin Niyazı Ahmet Turgut, yazdığı deneme türünde ki “Akleden Kalplere: Muhammedi (sav) Şuur ve Ahlak” kitabına “Kalemin Niyazı” olan duasıyla en güzel isimlerin sahibi olan Allah’a niyazda bulunarak okuyucusuna merhaba der. Bu dua, yazar ile okuyucunun arasındaki manevi kasidenin sesindeki niyazıdır. “En güzel isimlerin sahibi olan Allah! ‘Nun’ ve ‘Kalem’ üzerine yemen ettiğin Kitaptan Ve Âlemlere Rahmet Elçinden (sav) öğrendik ki, Sensin, sevdiklerini tüm âlemlere sevdirebilen, Hem sevip hem sevilen, seveni ve sevgiyi var eden... Vedüd, Rahim, Muhyi Esmandan tecellilerle, Seni (cc) ve Habibini (sav) layığınca seven Aşk ehli hürmetine Muhammedi Hakikat ile aramıza sağlam vesileler eyle! ... Efendimiz (sav) ile aramızda aracı kıldığımız kelimelere Doğruluk, iyilik, güzellik ve hayır ihsan eyle! ... Gözlerimiz, kulaklarımız, ellerimiz, dillerimiz, O biricik rahmet vesilen ile “Biz” olabilsin! Âmin.” (Sayfa-11) En Güzel İsimler O’nundur (sav) Turgut, sadece Hz. Muhammed’in (sav) cümle cümle, sayfa sayfa en güzel sıfatlarını, isimlerini zikrederek; bilinen bilinmeyen, duyulan duyulmayan isim zenginliğinden mana çeşitliliğini duru bir dille anlatır. Bu isim zenginliğiyle kitap bir sözlük özelliğini kazanır. Hz. Muhammed, Hz. Mürsel, Hz. İnsan, Âlemlere Rahmet olan Nebi, Resul, Yaşayan/Konuşan Kuran, İlmin Şehri, Afüvv (Şanı affetmek olan), Akib (Hayır ve güzellik kendisiyle tamam olan), Berr (İyilik sahibi), Kademü’s Sıdk (Doğruluk tahtının ikbali), Kayyım (Ümmetini buluşturduğu ve tüm hikmetleri bir araya getirdiği için Birlik Kubbesi), Mahbüb-i Âlem (Âlemin sevgilisi), Mahi (İnkâr karanlığını yok eden), Mufaddal (Fazliletli kılınan), Müemmil (Ümit Güneşi), Münteka (Kendi semasının biricik yıldızı), Müşeffa (Şefaati Allah indinde makbul olan), Necmü’s Sakıb (Karanlığı delen yıldız), Sahibü’s-Sultan (Hakikat Sultanı), Server-i Enbiya ( Nebilerin başı). Olmasaydın Olmazdık Yazılan okundu; Âdemden, başlangıç; İsa’dan bebek sesiyle müjde... İlklerin ve Sonların Seyyidi, Nebilerin sonuncusu, Risâlet’in Hatemi... Arş ile Arz, gece ile gündüzün birleştiği fecir vaktinin müjdeleyişi... Ya Rab! Onu (sav) gönül sofrandan, rızıklandır; Rahmet ikliminden, bereketlendir. “Levlake levlake Lema halaktü’l-eflak” (Sen olmasaydın, sen olmasaydın Ben Âlemi yaratmazdım.) bir hadisi kutsi olarak, “Sen” neden, “Âlem” sonuç velakin âlemin yaratılış nedeni senin varlığındır. Âlemler hiçbir şey yaratılmadan önce sen vardın, ilk senin nurun vardı. “Gelmeseydin âleme sen, yaratılmazdı Âdem.” Böylece kelimeler Âlemlere Rahmet olan Nebi (sav)’i dinden dile anlatıla gelmiştir. Aziz Mahmud Hudai (ks): “Nasıl ki, tohum ağacın başlangıcıyken onun kökünde, gövdesinde, dallarında, yaprak ve çiçeklerinde seyeran ederek ağacın en son mertebesinde zahir oluyor ve zuhuruyla ağaç tamamlanıp maksat hâsıl oluyorsa Âlemlere Rahmet Efendimiz (sav) de kâinatın aslı ve özüdür. Nebilerin, sonuncusu Risaletin Hatemi, İlklerin ve Sonların Seyyididir.” Güneşi Takip Eden Aya And Olsun! Kâinatın sahibi (cc) yaratıcısı Şems Süresi 2. Ayetinde güneş ile ayı muhatap alır. Bir düzen/sistem üzerine yemin eder. Güneşi takiben ay bir yörünge halinde Leyal-i Biz (Beyaz geceler) on dört on altı arasında ki günler, dolunayın olduğu vakitlerdir. Bu vakitler üzerine yemin edilir. Anlaşılacağı üzere yeminlerin vebali çok büyüktür. Öyleyse yeminler üzerine şahit tutulan her şeyde çok büyüktür. Gece ile gündüzün birbirini takip etmesi, güneş ile ayın bir sistem halindeki döngüsü, genişleyen evren gibi velhasıl eşi benzeri olmayan büyüklüğü ölçülemeyen yaratılan büyük bir düzen/sanattır. Turgut, “Akleden Kalplere Muhammedi Şuur ve Ahlak” eserinde akıl ile kalbi birleştirenlere bir hayat tarzı olarak Hz. Muhammed (sav)’min şuuru ve ahlakını anlatmaya çalışmıştır. O (sav), nasıl bir insandı, gökte ile yerde nasıl bir derecesi vardı. O (sav)’de ki gül yüzündeki, huzur atmosferindeki, güven dolu ferahlığındaki, sığınak olan kale duruşundaki, hayranlık uyandıran örnekliğiyle/kişiliğiyle/duruşuyla; hal/hareketi, konuşmasıyla/muhabbetiyle; edep/saygı/sevgisi nasıl ve neydi sorularına bir cevap, açıklama, anlatma çabasındaki bir çalışmadır, eserdir okunması gereken bu kitap. Anlaşılması gereken bir kitap olduğu Kitap, dil konusunda kelime çokluğu olduğundandır ki bu ona zengin bir kelime haznesi, çeşidi bol olan bir anlatım kazandırmıştır. Lakin dilin bu zenginliği farklı bir boyutu var, bu boyut ise kulağımızın duyduğu ancak alışık olmadığı bir boyuttur. Velhasıl su misali akıcı bir dili yoktur. Anlamayı düşünmeyi gerektiren imgelerle açıklamalarla, zengin bol çeşitli bir dili vardır. Her yönüyle tartıp ölçmeye çalıştığım bu kitap Yaşayan/Konuşan Kuran, İlmin Şehri, Âlemlere Rahmet olan Nebi (sav)’i aklımızla bilinçlenmeyi, kalbimizle yaşamayı nasıl/ne derecede gerektiğini anlatmaya çalışan bu kitaba bir yol, bu yolda rehber olmaya çalıştık. Ahmet Turgut Akleden Kalplere Muhammedi Şuur ve Ahlak Kapı yayınları Yunus Özdemir.
Muhammedi Şuur ve Ahlak
Muhammedi Şuur ve AhlakAhmet Turgut · Kapı Yayınları · 201547 okunma
··
171 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.