Gönderi

56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Dipnotum: Mektubu okuduğumda aklıma Prof. Maximilian Wagner geldi. Ona duyduğum öfke geldi. Roman yazarı R’ye kızmadım. O kızmaya değmez. Özel Notum: Anlatılan anları bire bir yaşadığım romanlardan. Kitap Yorumum: İsminin hakkını taşıyan bir kitap. Mektuptan hariç yazı var-yok denecek kadar az. “Dün çocuğum öldü.” Diyen bir mektupla yaşamaya başlıyorsunuz. Zweig’e olan saygım ve hayranlığımı artıran bir eser. Ve ileride tekrar okumaktan zevk duyacağım. Aklımda bu eseri anlatmak için bir sürü cümle var. Hepsini yazsam romandan daha uzun olur, herhalde. O nedenle bu kitabı okuyun! Okutturun. Kitap okumam diyen kişileri kitap okuru yapar. İkinci okumamdan sonra yazdıklarım: Mektup... Mektuplar bana daha samimi ve doğrular olarak gelmiştir. Ve bu mektupta -Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu- yazılan kişi içinde okuyucu içinde samimi ve tamamen doğruları yazmaktadır. Belki Bilinmeyen Kadın bir kişi olarak yaşamadı ama gerçekte yaşamış kadındır. Belki Yazar R, hiç var olmadı... Lakin birçok kişi olarak yaşadı/yaşıyor/yaşayacak. Belki Bilinmeyen Kadını, Yazar R’yi ölen çoçuğun yaşamış olduğuna ben inandım/inanmak istedim ve bundan dolayı bu kitabı kişileştirdim. Belki de Stefan Zweig’in başarısı gerçek mektup samimiyetini, doğruluna inandırdı. Belkilerin hiçbir önemi yok! Gerçek aşkın ve bu aşka rağmen bir kadının onurlu duruşunu mükemmel anlatan bir eser.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Vaveyla Yayıncılık · 2018226,2bin okunma
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.