"Bozkırkurdu" kalabalık toplum içerisinde yalnızlaşan, yabancılaşan, bu uyumsuzluğu sebebiyle bunalımlar yaşayan, varoluşunu sorgulayan Harry Haller'in hikayesini anlatıyor. Harry Haller umutsuzluk ve melankoli içerisinde debelenen, yaşadığı toplumdan tiksinen fakat buna rağmen bu toplumdan kopamayan, içerisinde bir kurt ve bir insan ruhunun bulunduğuna inanan, zihninde sık sık usturayla intihar etmeyi planlayan, yazar (en azından gazeteci) olduğunu anladığımız baş karakter. Eser içerisinde "Bozkırkurdu Üzerine Bir İnceleme" başlığında bir bölüm var, bu kısımda Harry Haller'in kapsamlı bir kişilik analizi yapılıyor. Eserin dikkatimi çeken en önemli kısmı ise "Sihirli Tiyatro" olarak adlandırılan, Harry Haller'in bu tiyatronun giriş kapısını zor bulduğu, Hesse'nin gerçek hayatı kurgusal ve absürd bir şekilde anlattığını düşündüğüm bölüm. Hesse'nin bu bölümde ön plana çıkardığı konular savaş, müzik, cinsellik ve aşk. Harry bu tiyatroda arabalara kurşun sıkıp, hunharca dans edip, arzuladığı kadınlarla aşk oyunu oynayıp, Goethe ve Mozart'la bol bol muhabbet ediyor. Eserde Hermine, Maria ve Pablo öne çıkan diğer karakterler. Bu karakterler Harry'nin ruh hali ve parçalanmış kişiliğinin birer yansıması gibi. Harry her karakterde bir parçasını buluyor, kurt ve insan olarak ayırdığı, Bozkırkurdu adını verdiği iki yönlü ruh haline bu parçaları da ekleyip çok yönlü kişiliğini oluşturuyor. Bütün karakterler Harry gibi, Harry de aslında Hesse gibi... Hesse'nin dindar bir aile içerisinde, baskıcı bir anne baba tarafından büyütülmesi, gençlik yıllarından itibaren her türlü toplumsal dayatmaya karşı eleştirel bir yaklaşım içerisine girmesi, intihar girişiminde bulunmuş olması gibi birçok olayı göz önünde bulundurursak, eserdeki Harry Haller'in Hesse'nin ta kendisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hesse ve Harry arasında bir sürü benzerlik sayabiliriz. Örneğin Hesse'nin Birinci Dünya Savaşı sırasında, savaşa karşı söylemleri sebebiyle Almanlar tarafından vatan haini ilan edilmesi, karısının isminin Maria olması, eserin basıldığı 1927 yılında tıpkı Harry Haller gibi 50 yaşında olması dikkat çeken benzerlikler. Son olarak eserin, toplumdan kendisini soyutlamış, yaşamdan elini ayağını çekmiş, bunalım ve çıkmazlar içerisinde çırpınırken diğer insanları da küçümsemeyi ihmal etmeyen kişileri eleştiren ve bu insanları "Sihirli Tiyatro"ya davet eden bir yönünün de olduğunu söylemeliyim. İyi okumalar...

BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,8bin okunma

··

49 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Bünyamin Müftüoğlu