Kitabın incelemesini yaparken iki yönlü düşünmek gerektiğine inanıyorum. Birincisi yazıldığı dönem açısından bakarak; kölelik düzeninin ve afrikalı ırka en sert uygulamaların yaşandığı bir dönemde yazılmış sorgulatan ve gerçekleri insanların yüzüne vuran bir yeraltı edebiyatı örneği diyebiliriz.
İkincisi yaşadığımız dönem açısından bakarak; köleliğin ve afrikalı ırka yaşatılanların yüzeysel anlatımının yanında derinlemesine bir hristiyanlık manifestosu ve bununla birlikte yükselen bir kurtuluş öğretisi.
Bu dönemde bu kitabı margaret atwood yazsa nasıl olurdu merak ettim doğrusu.