Gönderi

Her şeyin yaratıcısı olan Allah’ın -ki biz peygamberlerin peygamberliği ve mucizeleri meselesini, Allah’ın varlığını ve her şeyin yaratıcısı olduğunu kabul edenlerle konuşuyoruz- yanma fiilinin yaraması olması ve yanmanın illetinin Allah’ın iradesi olması, yanmanın da ateşin değil, bu iradenin sonucu ve eseri olması ihtimali olduğu sürece [birliktelik bağının nedensellik bağı olduğuna itibar edilmez]. Ateş yanmayla birlikte, fâilinin (Allah’ın) ihtiyaç duymadığı âdî bir şart olarak bulunur. Bu da insanların ihtiyaçlarını giderirken araç yapacakları bir vesile ve düzen olması için şart koşulmuştur. Yani bu, bahsedilen düzene uymaları gereken insanlara nispetle şarttır; gerçek fâile nispetle değil. Bunun mânâsı Allah’ın nezdinde ateşle veya ateşsiz, yanmayı yaratması eşit mesabededir. Eğer suya yanma ve ateşe de söndürme özelliği vermek isteseydi bunu da yapardı. İşte, bu ihtimal (gerçek failin Allah’ın iradesi olması ihtimali) var olduğu ve -vukû bulan hadiselerin fâilinin teklenmesi* ve kâinatın düzeninin, neredeyse mahlukât adedince fâillerin olmasından doğacak parçalanmışlıktan korunması bakımından- söz konusu ihtimal yanmanın esas fâilinin ateş olması ihtimalinden daha üstün olduğu sürece, kâinatta gördüğümüz sonuçlarda etkiler meydana getiren sebepler, daha doğrusu sebeplere benzeyen şeyler, tek hakîkî sebep olan Allah’ın iradesini örten görünümlerdir.
·
16 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.