Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

157 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Gündüz ile ilgili incelememe geçmeden önce şunu ufacık not edeyim: Yazarın ilk kitabı olan Gece ile ilgili şu incelememde (#44645355) yazarın hayatı hakkında bilgi vermiştim.Merak eden arkadaşlar göz atabilir. Esere gelecek olursam Gündüz, Gece adlı kitaptan oldukça farklı. Ben yazarın bu eserinde Gece'de anlattığı toplama kampı macerasından sonra yaşamına nasıl devam ettiği konusunda yazmış olduğunu sanmıştım. Ancak yazar bir kaza olayıyla başlayıp, hayatına giren bazı kadınlardan, aşk konusundaki bazı düşüncelerinden,karamsarlığından bahsetmiş. Yüzeysel olarak böyle, ama aslında soykırım esnasında yaşadıklarının ve gördüklerinin, vedalaşamadan ayrılıp sonra katledildiği için bir daha göremediği akrabalarının ve sevdiklerinin ruhlarının nasıl sonraki yaşamında kendisine eşlik ettiğini,bu düşüncelerin ve ölü ruhların nasıl her konuda yakasına yapışıp,hislerini değişmeyecek bir şekilde etkilediğini ortaya koymuş. Ölüleri düşünmeden bir anının dahi geçmediğini,kendisini onların yaşayan sözcüsü gibi hissettiğini ve mutlu olması gereken anlarda dahi onların hayaliyle nasıl kendini engellediğini anlatmaya çalışmış. Yine çok az da olsa bazı yerlerde Nazi zulmü zamanında yaşananlar hakkında sarsıcı gerçekler mevcut,insanın böyle birşey nasıl olabilmiş dediği detaylar bunlar. Beni "Gece" adlı eser kadar sarmasa da çok kısa olduğu için okurken çok sıkılmadım. Kötü tarafı ise benim için şuydu: Yazar,konuştuğu insanların anlattıklarını direkt yazmıyor hep kendi onların adına anlatıyor ve böyle olunca da kişinin anlattığı şeylerin tamamını değil yazarın size anlattığını okuyorsunuz sadece ve bir yerde kesip bu sözlerin kendinde uyandırdığı duyguları yazmaya koyulduğu için kişinin anlattığı olayın sonunu tam olarak öğrenemiyorsunuz ya da kendiniz yorumlayamıyorsunuz. Bu okuyucuyu sınırlanmış hissettirdiği için rahatsız edici ve akışı etkileyen bir durum bence. Bir de ufak bir detay olsa da yazarın tasvir ettiği her kadın için "şehvet dolu dudakları vardı" ifadesini kullanması bana acemice geldi açıkçası, sanki dudaklar söz konusu olunca başka kelime kullanılamazmış ya da başka bir kelime bilmiyormuş gibi. Kitap hakkında düşüncelerim bunlar, denk gelirseniz okuyun ama "Arayıp bulun, mutlaka okuyun" diyebileceğim bir kitap değil. Sevgiyle ve kitaplarla kalın.
Gündüz
GündüzElie Wiesel · Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın · 19998 okunma
·
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.