Martenteo

Martenteo
@Phidas
Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir. J.L Borges
Uludağ Üniversitesi-Tarih/Anadolu Üniversitesi-Sosyal Hizmet/Adnan Menderes Üniversitesi-Tarih Yüksek Lisans
525 okur puanı
Aralık 2016 tarihinde katıldı
Sivrisinekler çiçek nektarı ve meyve suları ile beslenir. Ancak bunlar yumurtalarını üretmek için gereken demir ve proteini içermezler. Bunu elde etmek için dişi sivrisinekler bir konaktan kan emmek zorundadır. Bir antikoagülan enjekte ederken hortumlarıyla konağın derisini delerler. Bu salgı, beslenirken kanın pıhtılaşmasını ve hortumlarının tıkanmasını önler.
Sayfa 127 - Orenda KitapKitabı okuyor
Reklam
Martenteo
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Filiz
FilizMetin Akkuş
9.1/10 · 11 okunma
Hristiyan dünyasında veba, günahın İlahi cezası olarak görülüyordu. Buna karşılık olarak "kamçı" grupları, Tanrı'nın öfkesini yatıştırmak umuduyla, kendilerini halka açık alanlarda kırbaçlamaya başladılar; bazıları yabancı grupları şiddetle hedef alarak bir günah keçisi aradılar.
Sayfa 119 - Orenda KitapKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"medenî olduğu iddiasıyla gururlu Avrupa hâlâ vakti cehalete mahsus olan kin ve taassubu bir türlü elden bırakmıyor! Acaba kasıt mı var, yoksa yalnızca gaflet mi?"
Sayfa 19 - Beyaz Balina YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
İşte bulutların bile üzerinde olan ünlü Uludağ. Saçı sakalı bembeyaz olmuş olan başını gururlu bir şekilde göğe doğru kaldırmış! Gururuna hakkı herkes tarafından takdire şayandır. Çünkü onun kadar çok görmüş, büyük olaylara tanıklık etmiş bir dağ yeryüzünde güç bulunur. Homeros'tan şimdiye kadar bütün krallardan saygı görmüştür. Başka sermayesi olmasa bile eteğine sığınmış dört yüz çadır halkının bir iki asırda cihanı şan ve azametle doldurarak titrettiğini görüp övünmesi yeterlidir. "Ezici gücüm ve yüksekliğimle Osmanlı'nın doğuşu ve yayılışı benim" diyebildiği için başını o kadar germiş bir halde dayanıklılığıyla gurur duyuyor!
Sayfa 18 - Beyaz Balina YayınlarıKitabı okuyor
Martenteo
Bir kitabı okumaya başladı
Turfanda mı, Turfa mı?
Turfanda mı, Turfa mı?Mizancı Mehmed Murad
8.1/10 · 1.661 okunma
Martenteo tekrar paylaştı.
O kadar hızlı koştunuz ki... İnsan olmak bile ardınızda kaldı.
"onlarca halkı bir arada yönetmek zordur"
Aynı anda beş cephede birden savaşmak, bir yandan da iç sorunlarla uğraşmak zorunda kalmak çok zor bir iş olsa gerek. Osmanlı İmparatorluğu’nu yakından tanıyanlar onlarca ayrı halkı bir arada yönetmenin ne kadar ustalık gerektirdiğini bilebilirler. Bu zorluğu ancak bu devletin tarihini yakından biliyorsanız anlayabilirsiniz.
Sayfa 13 - Tarih Vakfı Yurt Yayınları (e-kitap)Kitabı okuyor
Bir bilim adamının kazması burada ne ilginç kalıntılarla karşılaşabilir. Tarihin sis perdesi arkasında kaybolup giden ne kadar büyük sırlar gün ışığına çıkarılabilir! Ama burada her şey derin bir sessizlik içinde. Kimin umurunda geçmiş!
Sayfa 13 - Tarih Vakfı Yurt Yayınları (e-kitap)Kitabı okuyor
Reklam
Bu “bey” ve “hoca” sıfatları ne anlama mı geliyor? Bey bir zamanlar askeri bir rütbe idi. Bugün ise artık genelleşen bu sıfat, kişinin iyi bir aileden geldiğini veya yüksek bir toplumsal düzeye sahip olduğunu ifade ediyor. Hoca ise bir tür din adamı ve öğretmen gibi. Yani bir yandan din adamı gibi pratikte din işlerini görüyor, ama diğer yandan da ilkokullarda eğitim veriyor. Yüksek eğitim görmüş hocalar da olmakla birlikte, hocaların çoğunluğunun eğitim ve kültür düzeyi düşük. Çünkü ilahiyatın dışında pek bir şey öğrenmiyorlar. Oldukça yaygın ve toplumda önemli bir prestije sahip olan bu toplumsal kesim modernizasyonun ciddi bir freni rolündeydi.
Sayfa 9 - Tarih Vakfı Yurt Yayınları (e-kitap)Kitabı okuyor
Martenteo
Bir kitabı okumaya başladı
Anadolu 1913
Anadolu 1913Bela Horvath
8.2/10 · 17 okunma
Hamdi'nin (Osman Hamdi'nin) kadınlarıyla aram giderek iyileşiyor. Dün benden ödünç şapkalar aldılar, bir programları varmış, bana daha ayrıntılı açıklayacaklarmış. Şu Türk kadınları hâlâ zavallı hayvanlar gibiler. Konsere veya tiyatroya ancak karanlık bir locada önlerinde oturan yabancı birkaç arkadaşlarının arkasında gizlenme fırsatları olursa gidebiliyorlar. (Marie Wiegand - 1904)
Sayfa 122 - Homer Kitabevi ve YayıncılıkKitabı okuyor
Osman Hamdi'nin Carl Humann'a yazdıkları
Hükümetimin eski eserlere ilgi duymaya başlamasına seviniyorum. Olsun da, geç olsun; zaten beni teselli eden, gerek İngiliz, Fransız veya Alman, hepinizin birbirinizle yarışarak bizden alıp götürdüğünüz bütün harikalara ve arkeolojik definelere rağmen, inanıyorum ki vatanımın toprağının altında kendi müzesini zenginleştirmeye yetecek eserler bulunuyor. Ve yaşadığım sürece elimden geldiğince bu sömürüye mani olacağım.
Sayfa 106 - Homer Kitabevi ve YayıncılıkKitabı okuyor
Martenteo tekrar paylaştı.
"Düşünmek zordur, bu yüzden insanların çoğu yargılar."
2.730 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.