Gönderi
1015 syf.
9/10 puan verdi
-spoiler içermektedir-
Kitap hakkında durup her düşünmede farklı bir şeyler mutlaka söylenebilir. Bu kitabı okurken, değişik bir şey yaptım. Bir yandan okumaya devam ettim, diğer yandan filmini izledim. Kitapla filmi aynı anda bitirdim. Kitap gerçekten çok uzun. Levin ile ilgili bölümler fena halde sıktı beni. Bir an önce Anna ile Kont Vronski'li bölümlere geçmek istedim sıkıntıdan. Ben hep aşk romanı olarak okumak istedim kitabı ama sadece aşk değil 7 kişinin hayatı vardı içinde. Durum böyle olunca da sadece aşk romanı gözüyle bakarak okuduğum için kitabın sonunu içimde yeterince hissedemedim. Sonu Levin'in hikayesiyle değil Vronski'nin hikayesiyle bitseydi keşke. Adam savaşa gitti, noldu öldü mü kaldı mı anlamadık. Vronski'nin savaşa gittiğini bile dolaylı yoldan öğrenmek durumunda kaldık. Neden Karenin Ani'yi sahiplendi, çocuğu Vronski mi bıraktı, Karenin zorla mı aldı yoksa onun elinden? Kafamda deli sorular. Tabiki de aşk hikayesinden çok toplumun bakış açısını yansıtmış ama ne bileyim ya. Farklı zamanlarda bir kaç kere daha okurum ben bu kitabı.
Internette kitapla ilgili bazı yorumları okuduğum zaman canım sıkıldı. Okuyanlardan bazıları demiş ki, "temiz dürüst saygıdeğer yüksek mevkide bir kocası varken, Anna kocası olmayan bir erkeğe nasıl olur da aşık olur, evini barkını terkeder. Hak ettiği sonu buldu" falan. Tolstoy'un burda bunu anlattığı falan yok. Beyninizle okuyun biraz.
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.