1-Görmek yazarın Körlük isimli kitabının devamı aslında alakasız görünen hikayeler kitabın sonunda başarılı bir şekilde birleştiriliyor. 2-Yazarın bence en büyük başarılarından biri mikro düzeydeki insan hikayelerinden makro düzeyde toplum, devlet hikayelerine oradan tekrar başarılı şekilde geriye dönmesinde saklı.. Kitap başlarda ağır ilerliyor ve yer yer sıkıcı gelebilir ama ilgi çekici ve sürükleyici bir kurgu sizi bekliyor diyebilirim. 3-Uzun paragrafları, kimin ne söylediği belli olmayan diyalogları ve bunları bir cümle gibi kullanması Saramago’nun tarzı.. Fakat üzülerek belirtmek istiyorum ki bu tarzı sevmiyorum ama okumaktan vazgeçirecek kadar da beni rahatsız etmedi açıkçası… 4-Görmek siyasi anlamda birçok mesaj içeriyor. Kitabı okuduğunuzda kendi siyasi fikrinize göre yorumlayabilirsiniz. (Ülkemizde herkesin allame-i cihan olduğu bu konuda çok fazla yazmak istemiyorum.) Bir iki hususa değinmek gerekirse; demokrasilerin aslında ne kadar kırılgan oldukları, iktidar-güç dengesi, hukukla birlikte dengeleyici frenleyici sistemlerin kurumların önemi çarpıcı bir şekilde önümüze seriliyor. Kitapta halkın beyaz rengi kullanması ilk kitapta kör olan insanların her yeri beyaz görmeleri beyaz rengin saflık ve masumiyetine bir vurgu olarak düşündüm. Başkent halkının sistem içinde sessiz tepkisi, hükümetin kendilerini tahkir edip terketmesi, basın yoluyla aşağılaması, hatta terör eylemlerine girişmesine rağmen (bu kadarcık sürpriz bozan için özür dilerim) tavrından asla vazgeçmeyip vandallığa düşmemesi çok ilgi çekiciydi. Halbuki körler ilk kitapta tersini yapmışlardı. Tabii bu anlamda bir ütopya gibi görülebilir. 5-Körlüğü daha çok beğenmeme rağmen Saramago’nun yazım tarzı sizi rahatsız etmez ise paranıza ve emeğinize değeceğini düşündüğüm kitabı tavsiye ediyorum.. İyi okumalar..

GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202217,9bin okunma

·

9 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gökhan