Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

222 syf.
·
Puan vermedi
Biz en ufak sebeplerin arkasına sığınıp milyon tane bahane üretebilir ve hiç başlamadan, denemeden vazgeçebiliriz. Hayatın bize yarattığı dezavantajları avantaja çevirmeli ve bahanelere sığınmamalıyız. Ben bu kitapta görme engelli bir insanın görenlerden daha fazla işler başarabileceğini öğrendim. Anahtar kelimelerimiz azim, sabır ve gayret. Bize sunulan bu milyon tane güzel şeyden istenilen tek şey biraz gayret, devamlılık ve başarı. Yapılan bu fedakarlıkları görmezden gelip nasıl boşverebiliriz? Tüm bu sorumluluklardan kaçarak nasıl hayal kurabiliriz? Biz hayal kurmayı hak ediyor muyuz? Karakterimiz Gültekin YAZGAN 11 yaşında geçirdiği hastalık sebebiyle iki gözünü kaybediyor. Bu başına gelebilecek herkes için dehşet bir olay. Pekala, bu çocuk daha 11 yaşında ve bizim henüz hayatı umursamadığımız, sorumluluktan kaçtığımız, laylaylom havalarda olduğumuz zamanlarda bu travma karşısında ne yapılabilir? Şunlar yapılabilirmiş arkadaşlar: Körler alfabesi öğrenilebilir ve yazılıp okunulabilir. Okul bitirilebilir hem de derece ile ve tamamen kendi başarısı gayret ve çabası ile. Hatta ve hatta okullarda öğretmen ve hukuk dairelerinde avukat olunulabilir en önemlisi ise sessiz, azınlıkta kalmış milyonlarca kişinin yol göstericisi ve sesi olunabilir. Bu düzen 7-8 yılda olmuş yani bizim bir ömürde başarabileceğimiz (!) Şeyleri birileri bu kadarcık sürede yapabiliyormuş. Kişisel bütünlük onurlu bir yaşam için sorumluluk almak demektir. Cesaret ister. Brad Blanton bir kitabında " Yalan yaşamı öldürür" der. En kötü yalan kişinin kendine söylediği yalandır. Şimdi biraz düşünelim. Kendimize karşı ne kadar dürüstüz? Bizim arkasına sığındığımız bahaneler bizi yaşamımızı rahatlatırken "şimdilik" içten içe kurt gibi yiyip bitiriyor mu? Her gün yüzlerce seçim yapıyoruz. Bu seçimlerin sonucunda bir yaşam inşa ediyoruz. Peki nasıl inşa ediyoruz? Bazıları bir gecekondu inşa ediyor, bazıları bir konak. İnşa ettiğimiz gecekondu ve konak olmasından daha da önemlisi bu yaptığımız, inşa ettiğimiz yerlerde kimin oturduğu. Biz kendi yaşamımızda var mıyız? Ve kendi yaşamımızda kendimiz olarak yer alabiliyor muyuz? Yaptığımız seçimlerde kendimize ne kadar yetebiliyoruz? Tek boyutlu yaşamayın. Yaptığınız planlar sizi daha iyi yerlere taşıyabilmeli ve sosyal hayatınızdan bir şeyler eksiltmemeli. Baştan pes ettiğiniz her şey sizin için keşke olarak kalır hayatınızda ve hep kendinize acaba diye sorarsanız oysaki önyargı düşüncenin en büyük hastalığıdır. Başarmak için yola çıktığımızda elde ettiğimiz sonuçlar ile yetinmemeliyiz çünkü biz başarma yolunda"Şimdi değil ise ne vakit" diye soruyoruz ve başardıktan sonra " Ya şimdiden sonrası" diye sormalıyız. Çünkü geçmiştekinin, gelecekteki başarısının garantisi olmadığının da farkında olmalıyız. Fırsat hazır olana gelir. Biz bu fırsatı yaratmak zorundayız arkadaşlar. Yollar tümsekli olabilir ama sakın karşılaşacağın zorlukların hepsini birden hesap etme, önünde ne varsa onu çöz. Yani ileride bu olur, bundan sonra işte şu olur, daha da ileride de şu olur diye düşünme sakın. Adım adım; en ilkin karşılaştığın güçlüğü çöz. Gönlünüzün muradını keşfedip, ulaşmak isteğiniz bir hayaliniz olsun çünkü Gültekin YAZGAN öyle yaptı. Sorun varsa çözüm de vardır. Bir Alim Gören sözü der ki " Ne zaman harekete geçiyorsunuz?"
Onlar Benim Kahramanım
Onlar Benim KahramanımDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 2011829 okunma
··
42 görüntüleme
Mert Kılıç okurunun profil resmi
Bittiyse verde okuyayım :)
Merve okurunun profil resmi
Okuyacaklar sırasına sen de eklendin :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.