Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
bu kitabın üzerine 10 tane kitap okudum bir inceleme yapabilecek kıvama yeni geldim, yeni soğudum diyeyim. okunması öyle zordu ki, okuduklarını hazmetmesi. zorluk nedir? dil ağırlığı ya da kitabın ağır ilerlemesi mi? bu kitaptaki zorluk öyle bir zorluk değil; gözünü kapadığın şeylerin ruhundaki ağırlığını hissetmek, nehrin bir de karşı kıyısına dikkatle/empatiyle bakmak, türk-kürt değil de insan olana kıymet vermek... uzar gider bu liste! 90lı yıllarda, yaşı yetenler bilir -beyaz Toroslar dönemi- faili meçhullerin tavan yaptığı dönemde çocuk olanlarla gerçekleştirilmiş röportajlardan oluşuyor kitap. asker çocuğuyum tabi ki önyargıyla başladım okumaya ama okuma niyetim bile içimdeki "bir de ondan dinle" sesini duyduğumu gösterdi bana. kadın, erkek, avukat olanı da var şuanda ev hanımı olanı da, babası müezzin olan da var, babası dağda ölen de öyle bir çok katmanlı topluluk bu 18-19 kişinin yaşadıkları ama okudukça zengin çocuğu olanında, ağanın çocuğunun da berikinin de anlattıkları hep aynı kapıya çıkıyor. bazı bölümlerde yaşanan ağır işkenceler benim kabuslarıma girdi, arkadaşlarıma anlatırken, buraya yazarken bile duygulanmama sebep olacak kadar kötü yaşanmışlıklar var kitapta. bir Hazal var ki ahh o küçücük Hazal`ın başına gelenleri yazarken bile ağlıyorum işte o kız aklımdan hiç çıkmıyor benim; o yüzden çok genç okurlara bu kitabı önermiyorum. kitaba dönersek derleyenler olabildiğince objektif olmaya çalışmışlar bence. kitabın ilk bölümünde çevirmenin notu var bence o kısım da müthiş kıymetli bir tanıklık çünkü çeviri sırasında acının tam çevrilemediğinden, Avrupalı gazetecilerin anlatılanlarda abartı aramalarından, kendi bozulan psikolojisinden vb bahsediyor. hatta çok dürüstçe bu travmalara maruz kalan çocuklardan bu acıyla baş edip ayakta kalabilen ve meslek sahibi olanlara, baş edemeyip hayatını karartanlardan daha fazla sempati beslediğini fark ettiğini yazmış. nasıl bir kendini fark ediş ve nasıl bir yüzleşme! ayakta kalana duyduğu sempati, o çocuğun bizleri, devleti affedişinden geliyor aslında. of of konu fazlasıyla tabu! ama elbet içindeki insani merakla düşünen vardır; ne oldu da bu insanlar dağa çıktı diye. cevabın tamamı yok elbette ama bireysel tarih anlatıcılığının gücüne inananlar için güzel bir kaynak olur. biraz olgun bir kafa lazım zannediyorum çünkü içerik bazen yaralayıcı. biraz da açık bir zihin lazım hazmetmek için yazılanları. faşolar okumasın, çok duygusallar ve çocuklar da okumasa güzel olur. hiç bir çocuğun bunlara maruz kalmayacağı bir ülke dilerim hepinize, bir de biraz empati!
Bildiğin Gibi Değil
Bildiğin Gibi DeğilRojin Canan Akın · Metis Yayınevi · 2011229 okunma
·
548 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.