2017 yılında okumak için elime alıp yarıda bırakıp rafa kaldırmıştım "Anayurt Oteli"ni. Her kitabın bir zamanı vardır derler. Buna şimdi daha çok inandım. Çünkü yıllar geçtikçe bakış açısı değişiyor, gelişiyor, farklı bakmayı öğreniyorsun. 2017'de belki bir şey anlamadığım için bırakmıştım ama en doğru zaman bu zamanmis iyi ki de bırakmışım. Şimdi de yarım bıraktığım kitabı okuyup bitirmiş bulunuyorum. Anayurt Oteli, küçük bir kasabada bulunan oteli, otelde yaşananları ve bu oteli işleten Zebercet'in hikayesini anlatıyor. Yusuf Atılgan, çok güzel imgeler ve betimlemelerle kitabı okurken zihnimizde kitabın resmini çizmemize yardımcı oluyor. Hepimizin kafasında ki "Zebercet" modeli az çok aynıdır. Ve Anayurt Oteli de öyle. Kitap genel itibari ile biraz karanlık bir anlatıma sahip. Bu karanlığın en önemli kahramanlarından biri Zebercet. Bana kalırsa Zebercet karakteri toplum içinde silik bir şekilde var olmuş ve içinde bastırılmış bir takım duygulara sahip olan biri. Psikoloji alanında pek bir bilgim olmadığı için buna daha detaylı giremiyorum aslında detaylıca incelenmesi gereken bir karakter. Psikoloji bilgisi olan birinden Zebercet'i dinlemek isterdim mesela. Zaten Yusuf Atılgan'ın da romanlarını varoluşçuluk felsefesine ve bilinç akışı tekniğine dayanarak yazdığı söylenmekte. Bu yüzden psikoloji bilginiz biraz daha iyi seviyede olursa roman tam olarak oturabilir. Zamanı geldiğinde okumanızı tavsiye edeceğim bir kitaptır Anayurt Oteli... sevgiler

Anayurt OteliYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201730,1bin okunma

··

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Beyza Yıldırım