Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

100 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
〰️İslam | Sezai Karakoç〰️ Şiirlerine büyük hayranlık duyduğum Sezai Karakoç’u bu kez yazılarıyla da tanımak istedim. 1960 larda yazmış olduğu makalelerden oluşan bu kitapta İslam nedir, diğer inanışlardan farkı nedir ve İslam’ın temel yapıtaşlarını birtakım sistemlerle kıyaslayarak felsefi olarak kaleme almış. Oruç,namaz, kader gibi konuların yanında İslam’da Sistem,Mal,İktisat ve Savaş konularına da değinmiş. Kitaptan Alıntılar Varlık Allah’la başlıyor Allah’tan uzaklaşma çağları, eşyanın çoğaldığı, insanın “eşya yapan varlık” olarak tanımlandığı çağlardır, materyalist çağlardır. Şehadet kelimesi , insanları Allah’a , Peygamberlere ve birbirlerine bağlıyan ve bu bağı şuur planında tutan açık, seçik bir ilahi mukavelenin kabul edilmesidir Kelime-i Şehadet, bir şimşek gibi insanın gönlündeki kara ağacı deviren , onu nurlara boğan ,gönüllere aydınlık bir gökyüzü, billûrdan bir çeşme koyan, ilahî kılıçtır. Her şey, O "ol" dediği için olmuş ve olmaktadır ve olacaktır. Bir insan ölürken, yani ruhu bu dünyanın maddesinin arasından çekilirken , maddenin akışından çıkarken, kendine aykırı şeyleri atacaktır. İnkar ve umutsuzluk ve karanlıklar içinde bocalamış bir insanın gözü sonsuz karanlıklar ülkesine asılmış kalmıştır. En sufli eşya bile bir gerçeği söylemekle vazifelidir İnsan var oldukça ve yaşadığını idrak ettikçe, içindeki ya da dışındaki akım ona acı ve tatlı geldikçe, daima alınyazısını düşünecektir. Ölüm, insanları alınyazısının kayalarının önüne götürüp bırakan dev dalgalı bir denizdir. Bir karıncanın tuttuğu yoldan, çiçeğin gülüşünden, tabutun esrarına kadar insanların ilgilendiği her olayda, alınyazısının arka planda ellerini teşhis etmek mümkündür. Komünistler , hiç bir hakikatın mutlak olmadığını iddia ettikleri halde, kendi hakikatlarının (!) niçin mutlak olduğunu açıklayamazlar. Hiç bir bâtıl din, her gün ama her gün, ortalık ışımaya başlarken, kurt kuş uykuda iken, insanı ayağa kaldırmağa cesaret edemez.. Oruçtur. Bir kuşluk gibi, ağaçların arasından, kuş seslerinin marul içi tazeliğindeki bebeksi sevinçlerinin içinden GÜNEŞ NEŞESİ’nin yürüyerek insanları kuşatışı gibi gelen Oruçtur. Oruçladır. Dini yaşayışın en konkre hali oruçladır. Deniz balık için ne kadar canlı ve kaçınılmazsa ve onu ne kadar içine almış kuşatmışsa, dinin insanı zaptetmesi, insanın tabiat üstüyle reel bağlantı kurması onunladır. Hayvandan meleğe doğru, yolculuk; içteki karanlıkların eriyişi, yerini metafizik ışıkların alması Oruçla… Oruç, öyle bir ruh kalıbıdır ki, her gün, ortalığın ilk ağardığı vakitten bir karardığı vakte kadar, içimizi oraya yerleştiririz; orada ruh bir biçim alacak; bir öz kazanacak, billurlaşacak; yıkanacak, canlanacaktır. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, gök sofrasıdır. Yani, Samanyolu’nda Ziyafet. Oruç tutmak, insan yüreğini canlı, cıvıl cıvıl sesli kuşlarla doldurmak değil midir Şefkatli bir anne sesi, bir şiirin tekrar eden motifi gibi.. Bir ev nasıl yılda bir defa temizlenir, örümcek ağlarından kurtarılır, kiremitleri aktarılır, sıvanır, yıkanır, onarılır ve badana edilir, yani yeni yapılmış hale getirilirse, bir ruh da, yılda bir kere, böyle bir genel temizlik ve revizyon ister. Oruç, tek başına belli başlı ibadetlerden olduğu gibi, bir de öbür ibadetlerin yatağı olmak gibi bir özellik taşıyor. Kur'an en çok bu ay okunuyor, namaz en çok bu ay kılınıyor. Öbür ibadetleri çağıran, toplayan ve sunan bir yanı var. Kadir gecesi, nurdan bir gökkuşağı halinde dış ve iç göğümüze, bir bütün olarak indi Kadir gecesinin gizli olması gerektir; çünkü açık ve seçik olarak bir gecenin kutsallaştırılması, Allah'tan başka Tanrı tanımama dini olan İslâma uymazdı; İslâm, değil bir insanın, bir gecenin bile putlaştırılmaması için gerekli temeli atmıştır
İslam
İslamSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20172,178 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.