Küçük prens’i her okuduğumda içimi burkan çok ince bir yer var; “ben onu zaten hiç anlayamadım. Sözlerine değil hayatımdaki yerine göre değerlendirmeliydim. Onu yapayalnız bıraktım. Yaptığı kaprisin bana olan sevgisinden kaynaklandığını düşünemedim. Çiceklerin günü gününü tutmaz.”