Bir ‘Yüzüklerin Efendisi’ güzellemesi daha okumak istemeyenler için peşin uyarı! Bu inceleme, kitapçıda kitap bakarken alt raflardan düşürdüğü kitabın Tolkien’e ait kitaplardan biri olduğunu görünce, üç kere öpüp, alnına koyduktan sonra üst raflara koyan biri tarafından yazılmaktadır!
Tolkien'in "Topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı..” diyerek başladığı ‘Hobbit’ adlı bir masal kitabında yarattığı dünyanın daha da büyüyüp, serpilmesini okuduğumuz Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin ilk kitabı olan Yüzük Kardeşliği’nde, ‘Hobbit’ macerasında Bilbo’nun bulduğu yüzüğün sıradan bir yüzük olmadığı ve hepsine hükmedecek, diğer tüm yüzükleri bulup, karanlıkta birbirine bağlayacak tek yüzük olduğunun anlaşılması akabinde, Yüzük’ün Hüküm Dağında yok edilmesi kararı sonrası yola çıkan 9 kişinin destansı yolculuğunun ilk ayağı anlatılıyor. Tolkien’in muhteşem tasvirleri ile kâh Shire’in yeşilliklerinden çıkıp Yaşlı Orman’a dalıyoruz, kâh Elrond’un Divanı sonrası Kardeşliğe 10. kişi olarak katılıp Moria Madenleri’nin kasvetinde boğulup, Lothlörien’in güzelliğiyle büyüleniyoruz.
Eğer birazcık dâhi hayal gücüne sahipseniz Tolkien’in yarattığı ikincil dünyanın derinliğinin ve anlatımının sizi içine çekmemesinin çok da imkanı bulunmuyor. Ortaya konan Dünya, mekan tasvirleri, ırklar ve gelenekleri, tarihleri, edebiyatları, masalları, şarkıları, mitolojileri ve hatta dilleri. Hayal gücünün nirvanasına ulaşmış bir insan olmasının yanında muhteşem ötesi bir dilbilimci de olan Tolkien’in yarattığı dünyaya yedirdiği 5 farklı dil (İki farklı Elf, Mordor’un Kara Lisanı, Cüce ve Ent dilleri) bulunuyor. Bu arada gidip Elfçe öğrenebilirsiniz. Kurslar mevcut. Ne işime yarar derseniz de CV’nizde hoş bir detay olabilir.
Ortamlarda en sık karşılaşılan geyiklerden biri de (eserlerin ortaya çıktığı vakitlerde de sıkça tartışma konusu olmuştur) Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi’nde dönem alegorisi kullandığıdır. Bunu söyleyen kişinin Tolkien hakkında bilgisi olmadığı ve kitapları okumadığı yüksek bir ihtimaldir. Tolkien alegoriden nefret eder. Hatta yakın arkadaşı C.S. Lewis ile bozuşmalarının en önemli sebebinin alegorik anlatım yüzünden olduğu biliniyor. Bu geyiği ortaya atan arkadaşınızı ense kökünden tutmak suretiyle “Sauron’un Hitler ile bir alakası yok” diyerek silkeleyip kendine getirmeniz tavsiye edilir.
Meşhur “Dünya ikiye bölünmüştür, denir Tolkien'ın yapıtı söz konusu olduğunda: Yüzüklerin Efendisi'ni okumuş olanlar ve okuyacak olanlar,” cümlesi ise filmleri ile birlikte değişmiştir bence. Üçe bölünüyor artık: Okuduğunu söyleyenler. Öyle ki Tolkien’in memleketi İngiltere’de yapılan bir ankete katılan ve kitapları okuduğunu söyleyenlerin neredeyse yarısının kitapları okumadığı, sadece filmleri izlediği ortaya çıkmış. Bu yalancıları Tom Bombadil hakkında birkaç soru ile bertaraf edebilir ve yalanlarını su yüzüne çıkarabilirsiniz. Denendi, çalışıyor.
Bir diğer tartışma konusu ise fantastik edebiyat karşılaştırmaları. Yüzüklerin Efendisi, Tolkien külliyatında oldukça kısa bir süreye ve yaratılan evrendeki diğer olaylar göz önüne alındığında oldukça basit ve önemsiz bir olaya denk gelmektedir. Bu seriyi okuduğunuzda aklınıza takılan, çelişkili bulduğunuz ya da arkaplanını merak ettiğiniz bir olay veya cümleyi Tolkien’in külliyatında yani diğer kitaplarda bulmanız çok yüksek ihtimaldir. Tolkien’i muhteşem yapan en büyük etmenlerden biridir bu. Çelişkilere yer yoktur. Kafanıza takılan bir sorunun cevabını adeta bir tarih kitabı ya da ansiklopedi okur gibi bulduğunuz an, hayal gücü ve üretkenlikle bu eserleri ortaya çıkaran adama hayran kalmamak elde değildir. Özellikle 21. yüzyılda ‘Harry Potter’ ve ‘Buz ve Ateşin Şarkısı’ gibi kitaplarından ve edebi yönlerinden ziyade film ve dizi ile popüler olmuş serilerle karşılaştırmak ayıptır, günahtır. Her iki seriyi çok sevsem bile birinci bellidir. İkinci de ‘Zaman Çarkı’ serisidir. Onu da araya sıkıştırayım.
Artık üçe ayrılan dünyanın ilk grubuna herkesin dahil olması dileğiyle, iyi okumalar.