Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

348 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Zaten bilim kurgu seven biri olarak okurken zorlandığımı söyleyemem. Çok azda olsa bazı yerleri yoğun olarak ağır işlenmişti. Genel itibariyle yazım dili güzeldi. Kitabı incelemeye başlıyorum. Hikayemiz 2 farklı gezegende geçiyor. Bir tanesi Anarres öteki Urras’tır. Kitabın sonunda geçen, bu kelimelerin neden kullanıldığıyla ilgili ifadeleri aynen alıntılıyorum. “İki dünyanın da adlandırılması bir dizi kelime ve ses oyunu içeriyor: Anarşist dünya "Anarres"in adı, bir yandan Anarşi'yi (Anarşi: başsızlık-Yunancada arche: baş, başat; ana- öntakısı ise olumsuz iyelik, -siz, -sız demek) çağrıştırırken, bir yandan da "şeyleri," mal ve mülkleri olmayan anlamına geliyor (Latince'de res: şey, nesne). Kapitalistlerin ve devletçilerin dünyası "Urras" ise, öncelikle ABD ve SSCB'nin harflerinden devşirilmiş (USA ve USSR). İlk iki harfi olan Ur- ise, Almancada ilk, kaynak, başlangıç anlamına gelen bir öntakı. Bu anlamda, Urras, Anarres'e giden göçmenlerin kaynağı, ikili gezegen sistemindeki hayatın başlangıç noktası, eski dünya.” Anarres gezegeni yukarıda ifade edildiği gibi anarşinin olduğu, anarşistlerin yaşadığı bir gezegendir. Anarşizm nedir? Anarşizm tüm insan hiyerarşisini barındıran sistemleri reddeden düşünce biçimdir. Bu düşünceyi savunanlara da “anarşist” denir. “anarşist” deyince aklımıza vuran, kıran, yok eden kişiler gelecektir. Bunlar onlar gibi değil. Biraz daha farklılar. Onlar için başkan, bakan, başbakan, vali, muhtar, hükümet, yasa yok. Sadece insan var. Bu gezegene ilk gelen bu düşüncenin kurucusu olan Laia Odo’dur. Odo, Tau Ceti yıldız sisteminin Urras gezegeninin A-İo ülkesinde doğan bir düşünürdür. Odo ileride anlatacağım A-İo ülkesinde bulunan sistemin yaşanmaz, aşağılık, insan onuruna fazlasıyla aykırı olduğunu düşünen ve oradan ayrılıp Anarres gezegenine gelen kişidir. Bu gezegendeki düşünce herkes herkes için var düşüncesidir. Bu düşünceyi ilk olarak Aldous Huxley - Cesur yeni dünya kitabında okumuştum. Bu gezegende yaşananlarda biraz buna benziyor. Herkes çalışıyor. Herkes, gezegendeki besin değerleri o kadar iyi olmamakla beraber yine bu gezegeni yaşatmak için çalışıyor. Mülkiyetçilik yok. Sahiplenme adına en ufak bir düşünceleri yok. Ekmeklerini, yemeklerini, kaldıkları yerleri sonuna kadar paylaşıyorlar. Meslekler, okul yine var. Herkes mesleğine uygun işlerde çalışmayı istiyor, ona göre işler alıyor. Herkes herkes için var düşüncesi toplumsal bütünlüğü tamamıyla sağladığı için mesleklerini icra edenler layıkıyla görevlerini yerine getiriyor. Açlık varsa bununla beraber mücadele ediyor, art niyetli davranmıyorlar. Bazen bende böyle bir toplum nasıl olur diye düşünmüyor değilim. Kitabı okumadan önce herkesin mesleklerini yerine getirirken eşit bir şekilde yaşamasının mümkün olup olmadığını düşünürdüm. Örneğin bir makine mühendisi, marangozların işlerine yarayacak bir icat yapacak. Marangozda o mühendisin yaptığı icadı kullanacak. Doktor, hastaları tedavi ederken bilgisayar mühendisin yazdığı programı içerisinde barındıran aletler kullanacak. Aynı mühendis doktora tedavi olmak için gelecek. Öğretmenler çocukları yetiştirecek. Çocukları yetiştirirken sınıfları temizleyecek hademeler olacak. O çocukların arasında o hademelerin çocukları da yer alacak. Herkes herkesin faydası için çalışırken meslek ayırt etmeksizin aynı ürünlerden faydalanacak, sahiplenme olmayacak, isimlerin önündeki unvanlar bir fark, bir farklılık yaratmayacak. Bireyler önce kendini yetiştirecek, sonra toplumu kalkındıracak. Para, mülk edinme asla olmayacak. Sadece insana değer verilecek. Bu gerçekten ütopiktir. Yapılabilir mi? Bilemiyorum. Bu kitapta bir bunun bir örneğini gördüm. Kitaba dönüyorum Gezegenin besinleri azken, imkanlar kısıtlıyken neden aralarında bir var oluş, yaşamını devam ettirme kavgası çıkmıyor? Neden fiziksel kuvvetleri daha fazla olanlar zayıfları ezmiyor? Neden yemeklerini, kaldıkları yerleri onlardan almıyor? Çünkü bu Odo düşüncesi mükemmele yakın işliyor. İnsana değer veriyorlar. Yine ufak tefek problemler çıkaranlar oluyor ancak yine uygulandığında gayet işleyen bir sistem bu. Peki Urras gezegenindeki A-İo ülkesi nasıl bir yer? A-İo ülkesi de tamamen bizim yaşadığımız dünyaya benziyor. Kapitalizm, mülkiyetçilik hakimdir. Zenginle, fakir arasında uçurum var. Zenginler rüya gibi hayatlar yaşarken fakirler acılar içerisinde yaşıyor. Anarşistlerin yaşadığı yerin tam aksini yaşıyorlar. Zenginler fakirleri maaş karşılığı çalıştırırken onların emeğini sömürüyor, zenginler daha çok zenginleşiyor. Fakirler aynı oranda emek harcamalarına rağmen asla hayatları düzelmiyor. Hayat şartları giderek daha da kötüleşiyor. Günümüzde de fakirlerin omuzlarına ağır vergiler yüklenirken, zaten gittikçe daha çok zenginleşen zenginler vergi rekortmenlikleriyle övünüyorlar. Bu ülkede çok farklı değil. İşin garip tarafı günlük işleri, orta sınıf işleri yerine getiren insanların hiçbirini (zenginlerin bulunduğu evlerde çalışanlar hariç ) zenginlerin bulunduğu yerlerde göremiyorsunuz. Örneğin fabrika işlileri, çöpçüler ortalıkta asla görünmüyorlar. Ülkenin başka bir yerinde yaşıyorlar. Aynı Brezilya ülkesinin Sao Paulo şehrinde yer alan Paradiso ( cennet ) bölgesine benziyor. Zengin ve fakirler bir tane duvar ile ayrılmışlar. Merak edenler bu linkten oraya ait fotoğraflara, benzer ülkelere bakabilir. Kitapta direk böyle geçmiyor ama buna benziyor. sozcu.com.tr/2016/yasam/utan... Dışarıdan A-İo ülkesine gelen biri aa ne güzel herkes zengin, herkes refah içerisinde yaşıyor diye düşünür. Kitapta özetle bu ülkelerden, neredeyse 2 zıt düşünce yapısından bahsediyor. Kitabın asıl kahramanı olan Shevek’e değinmedim. Bunu bilinçli olarak yapmadım. Shevek, Anarres’te yaşayan dahi bir fizikçidir. Bilim adamı olarak Anarres’te hizmet vermeye çalışmaktadır. Bir sebepten dolayı Anarres’ten Urras’a fizik çalışmalarını daha iyi şartlarda yerine getirmek için gidiyor. Şimdiye kadar Anarşist olarak yaşayan Shevek, daha önce Odo’nun yani onların kurucularının terk ettiği Urras gezegenine uyum sağlayabilecek midir? Kendi gezegeninde herkes herkes için yaşarken, buradaki mülkiyetçilerin, kapitalistlerin yer aldığı sisteme alışabilecek midir? Burada incelememi noktalıyorum. Uzun yazmama rağmen sabırla sonuna kadar okuyanlara teşekkür ederim :)
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,4bin okunma
··
99 görüntüleme
Şeyda Ocak okurunun profil resmi
İncelemeniz gerçekten ilgimi çekti . Elinize sağlık :)
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
Teşekkür ederim sabırla okudunuz için😊
Muutos okurunun profil resmi
Çok başarılı bir inceleme olmuş ☺️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.