Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

360 syf.
10/10 puan verdi
·
370 günde okudu
Yolcu ve Ayışığı, tarif edilmesi çok zor bir kitap. Öncelikle içerik bakımından, birçok farklı temayı içinde barındıran ve bundan 80 yıl önce yayımlanmasına rağmen (ilk basımı 1937) tartıştığı her kavram günümüzde aynen devam eden çağının üstü bir büyük eser. Kararsız, ne mutlu ne mutsuz, hiçbir türün içine sığmayacak kadar özel bir kitap. Kitabın kendi içindeki her element, birbiriyle o kadar sağlam bir şekilde birbirine geçirilmiş bir durumda yazılmış ki, hayranlık duymaktan ve saygı duymaktan öteye gidemiyorsunuz. Kitabın genel yorumuna geçmeden önceden “Antal Szerb ve Macar Edebiyatı” konusunda genel bir bilgi vermenin yorumun algılanmasında çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü okuma sırasında ve sonrasında kendi araştırmalarım doğrultusunda bulduğum olguların, bu kitabın “bence neden çok özel bir kitap olduğunun bir nevi savı aynı zamanda da yeni okuyacaklar için önemli bir yol haritası meydana getirecek ve bunun yanında kurgusal yapının da bu genel çerçeve dahilinde daha da anlaşılır kılacaktır.” En başta belirttiğim gibi Yolcu ve Ayışığı’nı tarifsiz kılan en büyük temellerden biri, Antal Szerb’in kendisi tahmin edebileceğimiz gibi. Szerb, ne yazık ki 43 yaşında elinde tüm imkanlar olmasına rağmen son nefesini son derece trajik bir kurban olarak nazi toplama kampında veriyor. Bu [Yahudi Soykırımı etkilerinin] bizim için Yolcu ve Ayışığı’nda yer alan ana karakterimiz olan Mihaly (mihay diye okunuyor) ve çevresindeki olan gelişimi anlamamız için en önemli anahtar olgulardan biri. (view spoiler) Macar edebiyatı açısından baktığımızda da Batı Edebiyat tarihinde en fazla sansürlenen, cezalandırılan yazarlar Macar edebiyatında yer alıyor.*.Bu nedenle de kendi içinde asilik, karşı gelme, yıkıcı olma gibi kavramlar fazlasıyla kullanılıyor. Fakat anarşist bir bakış içinde mi? Bu ciddi anlamda tekrardan düşünülmesi gereken bir durum. Belki Albert Camus’un en çok “başkaldıran insanında” yer alan boyutunda yer olabilir. Karar size kalmış. Kitabın Yazılış Süreci 1936 yılında Szerb, Mussolini İtalyasına, Venedik şehrine gitmek için yola çıkmaya karar veriyor. Basının, Mussolini İtalyasını insanların aşırı mutlu bir şekilde göstermesi, italya mükemmel şeyler oluyor diye atılan manşetler bu yolculuğun başlanmasının temelini oluşturuyor. Yolcu ve Ayışığı’nı yazmaya başlıyor. Yolcu ve Ayışığı, bu abartılı oluşturulan algıya karşı oluşturulan müthiş bir karşı geliş romanı Bir Bohem Rapsodi Mihaly ve Ersiz İtalya’ya balaylarını geçirmek için gelen, birbirilerini aslında çok tanımayan iki genç aşık. Mihaly’in İtalya’ya gelmesi sürecinde gençlik döneminden bir arkadaşıyla karşılamasıyla her şey tepetaklak oluyor. Mihaly’in kendi yaşamsal varoluşunu, hayatın, kendi burjuva yaşamında hapsolmuş ilkelerinin, kendi özgürlüğünün ve haliyle kendisine olan başkaldırının boyutlarını okuyoruz. İtalya, kitabın merkezinde aynı zamanda Faustvari ve Antik Yunan bir manifesto olarak karşımıza çıkıyor. Szerb, son derece zekice mistik öğeler ekleyerek Mihaly’ın bu keşfediş deneyimini bazen tragedya ve komedya referansları ekleyerek okura müthiş bir edebi deneyime maruz bırakıyor. Tragedya etkisini Szerb, seçtiği diğer yan karakterlerde de çok net bir şekilde görünür kılınıyor. Kitap 4 bölümden oluşuyor. Kitabın ilerleyen bölümlerinde değişen süreçleri, mekanları eş zamanlı olarak okuyoruz. Sonuç : Yolcu ve Ayışığı, benim çok sevdiğim ve öncesinde buna yakın bir kitap okumadığımı hissettiren bir kitap oldu. Varoluş sorunlarını, insanlığın kendi kimlik arayışını aile ve kader üçlemesinde son derece etkiliyeci bir biçimde ortaya koyduğunu düşünüyorum. Yaşam ve anın önemini, müthiş derece antik yunana ve rönesansa göndermelerle yapan harika bir kitap. Kitap çeviri anlamında da, basım olarak da , kullanılan yazı karakteri olarak da harika. Aylak Adam cidden harika işler çıkarıyor. Kesinlikle 1 kez okunup kenara koyabileceğim bir kitap değil. Tekrar okuyacağım yakınlarda. Mihaly’ın kadim dostlarının dediği gibi : Foeid vinom pipafo,car carefo: “Bugün şarap içiyorum, yarın olmayabilir” Keyifle okumalar! 10/10 “ İşte sana bir insan, olanaksızı olanaklı kılan diye düşündü kendi kendine; bu arada Waldheim çiğ jambonları tıkıştırıyor ve açıklamalar yapıyordu. İşte sana bir insan, kendisine uygun bir yaştayken donup kalmasını başaran biri. Çünkü her insanın kendisine uygun düşen tek bir yaşı vardır, bu kesin. Tüm yaşamları boyunca çocuk kalanlar vardır, bu kesin.Tüm yaşamları boyunca davranışlarında beceriksiz, çevresine uyum gösteremeyen bir türlü yerlerin bulamayan insanlar vardır ve bunlar bir anda bilge ve güzel yaşlı hanımlar ya da yaşlı beyler oluverirler: Yaşlarına geri dönmüşlerdir” sf:218
Yolcu ve Ayışığı
Yolcu ve AyışığıAntal Szerb · Aylak Adam · 201543 okunma
··
403 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.