Gönderi

"Annem daha ölmemişti, babam sıhhatliydi. O sabah güneş fırından yeni çıkmış sıcak bir ekmek gibi kokuyordu. Her tarafta arı ve böcek vızıltıları ve kır sessizliği vardı. Küçük rüzgârda çamaşırlar ışığın yapraklan gibi çırpınıyorlardı. Kâinatla aramda yabancı hiçbir şey yoktu. Her şeye içim kendiliğinden açıktı. Ve kendimi her şey sanıyordum. İlk önce avazım çıktığı kadar türkü söylemek istiyordum. Sonra birdenbire resim yapmağa başladım.»"
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.