Filip’i gönderdim, yatağa attım kendimi. Ama geçen seferki gibi ağlayıp umutsuzluk içinde çırpınmadım, saflıkla şaşmadım, hattâ babama kinim yoktu. Öğrendiğim gerçek gücümün üstündeydi, eziliverdim altında. Herşey bitmişti. İçimdeki hayal çiçekleri üstüne bir ayak bastı, çiğneyip ezdi onları...