Askeri okula gitmek üzere Berçenek köyünden ayrılırken kaleme almıştı o eşsiz eserini. Yıllar yılı dillerden düşmeyen "Çeşmi Siyahım" eseri onun için bir ayrılığın adeta resmiydi.
İşte gidiyorum çeşmi siyahım
Önümüzde dağlar sıralansa da
Sermayem derdimdir, servetim ahım
Karardıkça bahtım karalansa da
Haydi dolaşayım yüce dağlarda
Dost beni bıraktı ah ile zarda
Ötmek istiyorum viran bağlarda
Ayağıma cennet kiralansa da
Bağladım canımı zülfün teline
Sen beni bıraktın elin diline
Güldün Mahzuni'nin berbat haline
Mervan'ın elinden parelense de