Uzun zamandır okuduğum en kötü kitaptı. Kitap kapağına aldanıp, şu sıralar benzer şeyleri yaşadığımız için aldım. Ancak okudukça hiç de benzer olmadığını gördüm. Dida Hanım kanser hastalığına yakalanmış ve başından geçenleri anlatıyor. Diyor ki pes etmeyin, ben şöyle yaptım böyle yaptım kurtuldum. Ancak anlattığı şeyleri yapabilmeniz için oldukça zengin olmanız gerekiyor. Yani Türkiye'de ki çoğu insanın kendisiyle bağdaştırması yada uygulaması oldukça zor şeyler. Sonra dine, inanmaya bağlamış her şeyi. İnanmayan yada müslüman olmayıp başka dinden olanlar ne olacak, direk ölecekler mi ?
Aynı anda neredeyse 10 farklı uzmanla görüşmüş, Peru'ya gitmiş vb...
Ben okurken daha çok gerildim açıkçası. Onu görsem söyleyebileceğim tek şey: "Git de bir devlet hastanelerinin, eğitim araştırma hastanelerindeki insanların durumlarını gör. Hangi psikolojiden bahsediyorsun ? İnsanlar doğru düzgün sağlık hizmeti alamıyorlar. O kötü haberler insanlara nasıl veriliyor doktorlar tarafından. Ne şartlar altında yatıyorlar o hastanelere. Senin yazdıklarından o kadar uzak ki.. "
Kısacası kitabın 70. sayfasında bıraktım okumayı... Bir de Kansersiz yaşam derneğinin kurucusuymuş. Şimdi dernek ile ilgili de negatif düşünmeye başladım..