Gönderi

Mevlânâ “Gam, sıkıntı ve darlıktan başına ne gelirse hepsi, işin sonunu düşünmeme korkusuzluğundan yani edebsizlikten ve küstahlıktan gelir” ifadesiyle edebsizlik ile insanın iç huzursuzluğu ve sıkıntıları arasında bağ kurmaktadır.174 Mevlânâ’nın edebsizlik ile iç huzursuzluk arasında kurduğu bu ilişki, günümüzde insanî bunalımların nedenlerinden biri olarak gösterilen değerlerin aşınması savını hatıra getirmektedir. Bu kabule göre, insanın iç huzursuzluklarının temelinde, insan eylemlerinin öncelik ve sonralığını belirleyen sabit değerlerin olmayışı, yahut değerler arasında yaşanan çatışma yatmaktadır. Diğer bir ifadeyle insan, şayet kendini mutlu hissetmiyorsa, kendi kurallarını ihlâl ediyor demektir.175 Buna göre edeb, sâlikin her vakitte uyması gereken değerler hiyerarşisine uygun hareket etmesi iken; edebsizlik de bu tabiî seyrin dışına çıkılarak değerlerin aşınmasını ifade etmektedir. Mevlânâ, edebsizliğin olumsuz sonuçlarının, sadece insanî düzlemde birey ve toplum hayatıyla sınırlı kalmadığını; edebsizliğin meydana getirdiği dejenerasyonun, insanın yaşadığı dünyaya da sirâyet edeceğini belirtir.”176 Mevlânâ’nın bu yorumundaki edebsizliğin, Kur’ân’daki fesad kavramı ile örtüştüğünü söyleyebiliriz.177 --------- 174. Mesnevî, c. I, b. 89. 175. Benzer değerlendirmeler için bkz. Anthony Robbins, İçindeki Devi Uyandır, çev.: Belkıs Çorakçı, İnkılâp Kitabevi, İstanbul 1991, s. 433. 176. Bkz. Mesnevî, c. I, b. 80. 177. Bu bağlamda şu ayeti zikredebiliriz. ““İnsanların ellerinin işledikleri ve bundan bir kazanç sağladıkları şeyler sebebiyle karada ve denizde fesat ortaya çıktı” (Rum, 30/41). (bkz.!Konuk, Mesnevî i Şerîf Şerhi, c. I, 3. 119)
Sayfa 542Kitabı okudu
··
48 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.