Gönderi

120 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 29 hours
“Başka hiçbir şey yapmadan yürümek...Hedefsiz değil,modern insanın büyüleneceği haliyle tesadüfün ve güzergahın sunduğu yeniliklere dikkat kesilerek değil; onun yerine, haritaları bile test edecek kadar uzak,neredeyse ulaşılmaz ve ya da erişilmez hedeflere yürümek. Birisi bana bir şehrin çok büyük olduğunu söylediği zaman gülüyorum. Ama birisi bana bir şehrin çok küçük olduğunu söylediği zaman da gülüyorum. Her şehrin büyüklük ölçüsü 1’dir, bunu yalnızca karşılıksız yürüyenler bilir, gerçekten meraklı bir köpek gibi yolunu kaybettiğinde ve elinde yönünü bulmak için hiçbir referansı kalmadığında dahi açlıktan ve yalnızlıktan yakınmayanlar bilir.” . Konferans için Brezilya’ya giden bir yazar.Yürüyor.Öyle yürüyor ki her şeyi geride bırakırken aslında içine çekiyor.. Varlığı ve yokluğu. Varlıktaki yok olmayı. O yürüyor ve biz zeminde yaşama tutulmaya çalışan ayrık otlar gibi hissediyoruz. İlgisiz ve sevgisiz kaldığında bile kendi kendine yeten, kendi kendi besleyen otlar gibi.. Kafanın içindeki milyon soru uğuldamaya devam edecek sen adımını diğer adımına yetiştirirken, yazar da bunu biliyor. Kendine selam verdiğini sanan bir yabancı onu heyecanlandırıyor örneğin..Bilmediği insanlardan çekiniyor ve kalemini saklıyor.. Yazmak istese dahi.. . Velhasıl belki bir gün biz de yürümeliyiz..Şunu unutmadan: Her şehrin büyüklük ölçüsü 1’dir. . Bir Sergio Chejfec eseri dilimize ilk kez Bülent Kale tarafından çevriliyor. Kolay bir metin değil. Bir flaneur anlatısı.. Ki son yıllarda okumaktan büyük keyif aldığım metinler oluyor bunlar.. Flanöz,Yürümenin Tarihi(Yol Aşkı) eserleri de tadı damakta kalanlardandı.. . Orsolya Bercsek kapak tasarımıyla,Prospero kitaplığı dördüncü kitabıyla da yanıltmıyor.. Ve şimdi soruyor okur: beşinci kitap ne olacak?
Benim İki Dünyam
Benim İki DünyamSergio Chejfec ·  Jaguar Kitap · 2019149 okunma
··
172 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.