Gönderi

184 syf.
10/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Ah Zeze, benim narin, ürkek, iyi kalpli, hayalperest kahramanım, çocuğum... Çocuğum dedim çünkü yazarımız kitabın başkahramanı Zeze’nin hayal dünyasını, düşüncelerini kitaba o kadar güzel aktarmışki, içten içe Zeze’yi sahiplendim, onun için üzüldüm ve kitabın içerisine girip bazı olaylara engel olmak bile istedim. Daha sonra bu dünya üzerinde yüz binlerce Zeze var dedim kendi kendime. Sevgiyle büyüyemeyen, ailesi olmayan, giyecek ayakkabısı, yiyecek yemeği, oyuncağı, hayalleri, şeker portakalı ağacı ve daha istediği birçok şeyi olmayan bir sürü Zeze... Uzun zamandır beni bu kadar etkileyen bir kitap olmamıştı. Kitap akıcı, düşündürücü, yer yer komik çoğunlukla duygusal bir kitap. Okurken yanınızda peçete bulundurun derim. :) Çocukların, dünyayı keşfederken yardımcı olsun diye Tanrı’nın içlerine koyduğu küçük kuşa artık ihtiyacı olmadığını, büyüdüğünü hisseden Zeze’nin kuşunu bulutlara doğru serbest bırakırken söylediği söz hâla kulağımda: “Uç, küçük kuşum. İyice yükseklere uç. En yukarılara çık ve Tanrı’nın parmağına kon. Tanrı seni başka bir çocuğa götürecek ve nasıl bana güzel şarkılar şakıdıysan ona da şakıyacaksın. Hoşça kal, güzel kuşum!” Keyifli okumalar...
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022232,4bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.