Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sümerlerin, sözcüğün gerçek anlamıyla tarih-yazını üretmediklerini söylemek yerinde olur. Kuşkusuz hiçbir Sümerli yazar, çağdaş tarihçierin düşündüğü anlamda süreçleri irdeleyerek ve altında yatan nedenlere dayanarak tarih yazmamıştır. Kendine özgü dünya görüşüyle sınırlı Sümerli düşünür tarihsel olayları, insanın çevresiyle etkile­şiminin yavaş yavaş ortaya çıkan ürünü olarak değil de, dünya sahne­sinde "tamamen hazır, tepeden inme" bir biçimde boy gösteren olaylar olarak algılıyordu. Örneğin, gönençli kentler ve kasabalar, köyler ve çiftliklerden oluşan, politik, dinsel ve ekonomik kurumlar ve tekniklerin çeşitliliği bakımından büyük gelişim sergileyen kendi ülkesinin, zamanın başlangıcından beri -yani, evrenin yaratılışının peşinden tanrıların onun böyle olmasını tasarlayıp karar verdikleri andan bu yana- az çok aynı olduğunu sanıyordu. Olasılıkla en bilgili Sümer bilginleri bile, ülkelerinin bir zamanlar birkaç dağınık yerleşim biriminin bulunduğu ısısız bir bataklık olduğunu ve kuşaklar boyunca İnsanoğlunun istenci ve azminin göstergesi olan mücadeleler ve didinmeler, geliştirilen planlar ve deneyimler, çeşitli keşifler ve icatları izleyen uzun bir süreç sonucunda bu hali aldığını akıllarına bile getirmemişlerdi.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.