Işık Tanrıçası'ndan sonra serideki diğer favori kitabım kesinlikle Gül Tanrıçası oldu. Gül Tanrıçası, bir nevi çirkin ve güzel konusunu ele alıyor diyebiliriz. Mikki, görüp görebileceğiniz en güçlü kadın karakteri diyebilirim. Yaptığı şeyler olsun aldığı kararların arkasında durmasıda olsun, kendisi harika bir kadın. Kitap aslında insanların yüzlerine bakarak ya da o insan kötü diyerek yargı biçip de, aslında hiç kimsenin öyle olmadıklarını anlatıyor. Cidden insanoğlu o kadar ön yargılı ki bir insanı ya da kitabı kapağına göre değerlendirebiliyoruz. Olmadığımız biri gibi davranmak kolay gelse de karşındaki insan öyle düşünmüyor ve ona göre yargı biçiyorlar. Yine kadınların önemi ve kadınlığın ne anlama geldiğini bir kez daha görmüş oldum. Yine +18 unsurlar vardı ama cidden bunları düşünmeyin ve içeriği, anlattığı konuyu ele alıp da okuyun lütfen ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bu seriye bir şans verin okuyun, okutturun. Konusuna gelecek olursam; Tanrıça Hekate uzun yıllar önce Gül Diyarı'nı ve Koruyucusunu bir anlık öfke ile bir Rahibenin bozacağı şekilde büyüler. Mikki, ailesinin kadınlarından gelen yüz yıllar boyunca sürdürülen bir gelenek haline gelen güller ile uğraşmayı ve onların her şeyi ile ilgilenmeyi seven bir kadındır. Kötü bir buluşma sonucu şarabı da fazla kaçırması ile farketmeden de olsa bir ritüel gerçekleştirir ve kendisini Gül Diyarı'n da bulur. Ve kendisini oranın sorunlarını çözmekte kendisini amansız bir aşkın içinde bulur. Yeni bir kitap serüvenin de görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın kitap dolu günleriniz olsun.

Gül TanrıçasıP. C. Cast · Pegasus Yayınları · 2011598 okunma

·

27 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rukiye