iki çocuğun, kardeş gibi (!) büyümesine ve birinin diğerini sürekli sahiplenip kendisinden daha değerli görmesine rağmen öteki çocuğun bir nevi ihanetini, daha sonra pişman olup geçmişte yaptığı hataları telafi edip “yeniden iyi biri olmak” istemesini ve bu hedefine ulaşmak için çabalarken babasının geçmişte itiraf edemediği bir durumdan dolayı yaşadıklarının tamamen bir yalan olduğunu öğrenmesi işleniyor kitapta -tabi afganistan’ın içinde bulunduğu durumla birlikte.
kitabın ana konusunu şu cümle özetliyor: “senin için bin tane olsa yakalarım.” kitap bitince sırf bu cümle bile hüzünlenmesine, kitapta anlatılanları yeniden anımsamasına yetiyor insanın.