Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
#okudumbitti #kitapalıntısı #murattavlı #vazgeçtimsanmasadecebüyüdüm #haziranayındaneokuyorum #okuyorumm Sefa dede, Hatice annaanne, Gülten ve Fehmi bey (teyze ve enişte) ile çıktık bir yola. Ana karakter Aslı’nın annesi Nermin Özışık, babası Akif Yurdakul ile hikâye başladı. Onların tanışma hikâyesinin ardından aşklarını koruyarak birlikte olup her şeye göğüs germelerinin ardından Aslı’yı kucaklarına almaları onlar için tarif edilemez bir mutluluktu. Aslı doğduğunda dedesi, ananesi, Gülten ve Fehmi’nin gelmesi ile mutlulukları kat be kat arttı. O anda geçen diyaloglar harikaydı, hangi birini yoruma yazsam dedim kendi kendime, sonra vazgeçtim. Bence kitabı okumalısınız o zevki sizde tatmalısınız. Gülten ve Fehmi’nin diyalogları çok ayrı bir güzellikti eserde. Yıllar sonra Aslı’nın anne ve babasının yaşadığı tatsızlıklara bizzat şahit olması beni de üzdü. Alınan kararlar sonrasında Aslı ve annesinin yaşadığı zorluklar her kadının altından kalkabileceği tarzdan değildi. Tek başına bir çocuğu büyütmek çok zor. O çocuğun babasızlığı yaşaması, o duyguları hissetmesi benimde yüreğime dokundu. Bizim insanımız ayrılık yaşadığında çocuklarla da boşanıyordu… Aslı’nın baba hasreti ile yanıp tutuşması ve okuma yazmayı sırf babasına mektup yazmak için öğrenmesi, yazarak duygularını ifade etmesi, özlemini dile getirmesini okuduğumda gözlerim doldu. Serviste olduğum için salamadım gözyaşlarımı, boğazımda bir yumru oluştu yutkunamadım. Mektubu yazdıktan sonra göndermesi için öğretmenine verdikten sonra annesi ile konuşmasının ardından Aslı’nın tüm gerçekleri öğrenmesi, kahraman babasının birden kahraman ünvanından çıkarması ve ona almış olduğu pino isimli ayıcığını çöpün yanına bırakması çok dokundu bana… S.76-78 de Aslı’nın doğum gününde yaşananlar benimde yüreğimi dağladı. Her şey çok güzel giderken birden insanın yüreğini paramparça eden olayların yaşanması çok kötüydü. Kitabı okurken yalnız bir ortamda okumalısınız ve yanınıza mendil paketini almayı unutmayın. Kitabı okurken, ara ara bu kitabı Murat yazdı, bir erkek yazar yazdı diye söyledim gülümseyerek. Ama hissettiğim, bu romanı kadın yazmışçasına okumam oldu. Bu duyguyu hissettirdi bana, bir erkeğin kadının dilinden o duyguları hissettirmesi basit bir konu değil. Bravo diyorum yazarımıza… Aslı’nın üniversite sonucunu öğrenmek için gittiği internet kafede dedesiyle geçen muhabbet harikaydı. O dedesi yokmu yaa çok şirin. öSYM sayfasının açılmamasından dolayı sarf ettiği sözler güldürdü beni. “Niye iyi internet almıyorsun o zaman buraya evladım.” Gibi sözler… S.109 Aile değerlerinin ne kadar önemli olduğunu, tarif edilemeyecek bir zenginlik olduğunu çok güzel anlatmış. Aile ve komşuluk bağlarını ne kadar güzel işlemiş satırlara nakış nakış … Annesinin doğum günü hediyesini yıllarca koruyup kollaması ve bir gün tamire ihtiyaç duymasında Aslı’nın gözüne takıldığı eski bir dükkâna girip emanet edecekken orada tanıştığı Bedirhan ile geçen diyaloglar çok eğlenceliydi. Ancak tamir oldu diye almaya gittiğinde ortalık karıştı ve karakolluk olmaları da ayrı bir olaydı. Aslı’nın bu olaylar üzerine kafa dağıtmak için gittiği mekanda Bedirhan ile karşılaşması sonucu bir anda yıllar öncesine 16 yaşına gittiğinde hatırladı onu daha önce de gördüğünü. Bunun sonucunda birbirlerine yakın olmaları ve ailesi ile tanıştıracağı akşamı Bedirhan’ın tuhaf hareketleri sonucu ve telefonuna gelen mesajı görmesinin ardından takibe alıp gördüklerinin neticesinde onu dinlememesi, ardından yaşanan kötü olaylara sebep olması Aslı’nın ve yakınındakilerinin fazlasıyla üzülmesine sebep oldu. Bazen her şey dışarıdan göründüğü gibi değildir, kestirip atmayacaksın. Karşındaki kişiyi ilk önce dinleyeceksin ama biz bunu yapmıyoruz ve sonucunu acı bir şekilde ödüyoruz paramparça olmuş biçimde… S. 257 den sonrasında ağlarken s. 261 de Fehmi eniştenin Bedirhan’ın babası Yahya amcaya sorduğu soruyu okuyunca ben aniden gülmeye başladım. Gözde yaş, dudaklarda kahkaha… İki ayrı duyguyu aynı anda yaşatması farklı bir incelik. Kitabı okurken bazı sözlerinde bana, yazar Necati Demirci’nin *Yarım Kalanlara* isimli romanında olan cümleler çağırım yaptı. Biraz benzer cümleler olmuş. Yazarımız Murat Tavlı’nın eline yüreğine sağlık diyorum. Yine duygu yüklü bir eseri ile daha beraber olduk. Nice yeni güzel eserler diyorum. Not: Bu defa görsellerdeki notları yukarıya yazmadım çünkü yorum epey uzun oldu diye gözünüzü korkutmayım dedim. Yoksa yorumu bile okumaktan vazgeçen olabilir diye düşündüm. Bu eserde gerçekten yorulduğumu hissettim. Iki günde eseri bitirdim ancak notları iki günde yazdım ve bunların görsellerini hazırlamak ićin de 2 saate yakın bir zaman oldu. Kitabı mutlaka tavsiye ediyorum canlar.
Vazgeçtim Sanma Sadece Büyüdüm
Vazgeçtim Sanma Sadece BüyüdümMurat Tavlı · Nemesis Kitap · 2019372 okunma
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.