Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Türk havacılığının tohumları, dünya havacılığıyla hemen hemen aynı zamanda atıldı. Hezarfen Ahmet Çelebi’nin uçan ilk insan olduğu iddiası tartışmalı olsa da, Türk pilotlarının batılı meslektaşları ile yakın dönemlerde uçmaya başladığı tartışma götürmez bir gerçek. Genç Türkiye Cumhuriyeti bununla da kalmamış, dünyanın ilk kadın savaş pilotunu yetiştirerek bir ilke imza atmıştır. Yine aynı dönemlerde, sivil havacılığın temelleri atılmış ve Türkiye birkaç Avrupa ülkesi ile birlikte kendi uçağını üreten ilk ülkeler arasında yer almıştır. Tayyareci Vecihi Hürkuş da havacılığa gönül veren kişilerden birisiydi. Hürkuş, sadece Türk Havacılık tarihinin değil, belki de tüm Türkiye tarihinin en ilginç simalarından birisiydi. Düşman uçağı düşüren ilk pilot Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na tayyareci olarak katılan Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk tayyareci unvanını alır. Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunu yapar. İzmir hava meydanına ilk giren ve işgal eden kişi olur. Savaştan sonra da İzmir’de yeni tayyarecileri eğitime başlar. Edirne’ye yanlışlıkla inen bir yolcu uçağını almakla görevlendirilir. Hizmeti karşılığı uçağa adı verilince, uçak inşa etmek düşünceleri canlanır. İlk Türk uçağı VECİHİ K-VI İlk uçağımız "VECİHİ K-VI" 1924’te ganimet olarak Yunanlılardan ele geçen motorlardan yararlanarak ilk uçağı Vecihi K VI’yı imal eder. Ancak ödül yerine onu ceza beklemektedir: “İstiklal Savaşı’ndaki elim mahrumiyetlerden doğan milli hava sanayii ihtiyacı belirince 1923-24 senesinde ilk Türk tipi uçak olarak (VECİHİ K-VI) tayyaremi inşa etmiştim. Bu eserim güzel başarıya ulaşmasına rağmen arkadaşlar hasedine kurban edildi, bu muvaffakiyetten beklediğim takdir 15 gün hapis cezası halinde tecelli etmiş ve beni hürriyet içinde idealimi işlemek yoluna yürütmüştü.” Ancak uçuş müsaadesini bir türlü alamaz. Heyetten kimse uçağı uçuramayınca 28 Ocak 1925’te ilk uçuşunu yapar ve izinsiz uçtuğu için cezalandırılınca, Hava Kuvvetleri’nden istifa eder. İkinci Türk uçağı VECİHİ K-XIV 1930’da Kadıköy’de bir keresteci dükkanını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını, aslında ikinci uçağı Vecihi K-XIV uçağını inşa etmişti. İlk uçuşunu 16 Eylül 1930’da Kadıköy Fikirtepe’de büyük bir kalabalık ve basın topluluğu karşısında yapmış. “On beş dakika devam eden uçuş bitip yere indiğim zaman beni omuzlarından bırakmayan bu sevgili halkımızın tebrikleri ayyuka yükseliyordu, yanaklarımın ve ellerimin buselerle boğulduğu bu gün, ne mutlu bir günümdü.” Uçak iki kişilik, tek motorlu spor ve eğitim uçağıdır. Uçağı ile birlikte uçarak Ankara’ya dönmüş, Ankara üzerinde bir gösteri yapmış, Başbakan İsmet İnönü ve bazı komutanlar tarafından uçağı incelenerek tebrik edilmiş. Uçabilirlik sertifikası verilmesi için İktisat Bakanlığına müracaat ederek müsaade istemiş. 14 Ekim 1930’da, “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” cevabını almış. Hürkuş, bunun üzerine Bakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu uçağa istenen belgenin alınması amacıyla Çekoslovakya’ya gönderilmesi için müsaade almış. Hürkuş, 6 Aralık 1930’da Prag’a geldiğinde henüz tayyare gelmemişti. Uçağı Çek mühendisler onayladı Tayyareye ait bütün resmi evrak önce Çek diline çevrilmiş, uçak gelince de tekrar monte edilerek uçağın malzemeleri ve her türlü teknik kontrolu yapıldıktan sonra uçuşu istenmiş. Her türlü uçuş şekilleri ile uçuşun kontrolu tamamlanmış. “Çek hükümeti Nafia Nezareti havacılık Dairesinden 5 mühendis uçağımı tetkike memur ediliyor. Bu komisyon belki bir politik düşünce ile tayyarem üzerinde çok üstün hassasiyetle meşgul oluyorlar. Aerodynamik, statik ve pratik milletlerarası formülleri tatbik ederek uçağı kontrol ediyorlar ve tayyareme normal bir turizm lisansı veriyorlar. Bu başarı pek iyi bir şekilde sonuçlanıyor ama, ben üzgünüm , çünkü Türk eserinin teminatçısı Türk’ten gayri bir millet oluyor. Ve nihayet trenle giden uçağımla uçarak havadan yurduma dönüyorum.” İlklerin adamı Vecihi Hürkuş Vecihi Hürkuş’un havacılıkla ilgisi ölene kadar devam etti. Havacılık konusunda bir çok ilki gerçekleştirdi. 1932’de ilk özel tayyare mektebini kuran Hürkuş, daha sonra yeni tayyarelerinin de üretimini gerçekleştirdi. Okulda, bir de Vecihi SK adlı uçak motoru ile çalışan deniz botu da yapan Hürkuş, 1954’te İlk özel havayollarını faaliyete geçirdi. Hürkuş, kendisine yönelik bütün engellemelere rağmen havacılığa olan sevdası hiçbir zaman bitmedi. Bu engellerin “ferdi teşebbüse karşı olan tutum olduğunu” ifade eden Hürkuş Ankara’da anılarını yazarken, beyin kanamasından komaya girdi. Gözleri ve kalbi göklerde olan Hürkuş, insanların aya ayak basmak üzere uçtuğu gün olan 16 Temmuz 1969 tarihinde Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastahanesi’nde hayata gözlerini yumdu.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.