Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz Biz neşâtın da gâmın da rûzgârın görmüşüz Çok da mağrûr olma kim meyhâne-i ikbâlde Biz hezârân mest-i mağrûrun humârın görmüşüz Top-ı âh-ı inkisâra pây-dâr olmaz yine Kişver-i câhın nice sengîn hisârın görmüşüz Bir hurûşiyle eder bin hâne-i ikbâli pest Ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisârın görmüşüz Bir hadeng-i cân-güdâz-ı âhdır sermâyesi Biz bu meydânın nice çâbük-süvârın görmüşüz Bir gün eyler dest-beste pây-gâhı cây-gâh Bî-aded mağrûrun sadr-ı i’tibârın görmüşüz Kâse-i deryûzeye tebdîl olur câm-ı murâd Biz bu bezmin Nâbîyâ çok bâde-hârın görmüşüz Zaman bağının baharını da gördük güzünü de; üzerimizden neş’e rüzgârları da geçmiştir gam fırtınaları da. Mevki sahibi olunca zafer sarhoşu oluverme; zîrâ böylesine mest (sarhoş) olup sabah olunca da baş ağrısı çeken binlercesini görmüşlüğümüz var. Gönlü kırık olanın atıverdiği âh topunun nice büyük sultanların muhkem kalelerini yıktığını biliriz. Derd ehli olanların kırıklıkla döktükleri gözyaşlarının yaptığı seller önünde nice gösterişli kâşânelerin, mâlikânelerin yerle bir olduğunu biliriz. O garipler ki, bütün sermâyeleri can yakıcı bir âh silâhından ibarettir ama, onu şöyle bir attıkları zaman, nice hızlı süvarilerin vurulup yere serildiklerini görmüşüz. Sadarette itibar üzere oturan nicelerini gördük ki; gün geldi de onlar el pençe vaziyette pabuçluğu mekân tuttular (yani hizmetçi oldular) O elindeki –gururla kaldırıp kaldırıp- içtiğin kadeh var ya, gün gelir de dilenci çanağına döner; benzerlerini çok görmüşüz... Urfalı Şair NÂBÎ
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.