Owen, Laura'nın alnına düşmüş bir tutam saçı alıp Kulağının arkasına itti.
"İkisini hediyelerini açarken izlemek... Neşelerine tanıklık etmek... Bana fazla gelmişti. Biraz hava almak için dışarı çıkmıştım ve sen sıcacık ceketinle, iş teklifine ve Justin'le olanları anlattığımda gösterdiğin empatiyle oracıktaydın. Sonra Evan seni çağırdı, müzik yapacaktınız. Bana, çalmanı istediğim bir şey olup olmadığını sordun ve ben de 'James Taylor' dan herhangi bir şey olur, ' dedim. Sen You've Got a Friend'i çaldın." Aklına gelen anıyla gülümseyen Laura, başını Owen'ın düzenli kalp atışlarını hemen üzerine yasladı. "Sen o günden beri benim arkadaşım, en yakın arkadaşımsın."
"Sonsuza dek en yakın arkadaşın olmak, hayatımın en eğlenceli şeyi."
Bunu duymaktan ötürü mutlu hisseden Laura kafasını kaldırıp Owen'a baktı. "Sonsuza dek ne demek biliyorsun, değil mi?"
Kafasını sallayan Owen, onu öpmek için öne eğilirken bakışlarını Laura'dan çekmedi. "Sonsuza dek ne demek, çok iyi biliyorum. Korkarım ki başına kaldım, Prenses. Diğer kadınların hepsi gözümden sildin." Laura, çenesini Owen'ın göğsüne yaslayıp keyifle sırıttı. "O halde görevimi tamamladım." "Senin buradaki görevin, aşkım, daha yeni başlıyor."
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.