Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

180 syf.
7/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
"Bir zamanlar bir baba, yaşlandığından, kızlarını ve oğullarını - dört, beş, altı, toplam sekiz tane - hepsi de uzun bir tereddütün ardından arzusuna boyun eğene dek bir araya toplanmaya çağırmış. Şimdi de masanın etrafında oturmuş, zaman kaybetmeden muhabbete girişiyorlar: her biri kendi kendine, hepsi de aynı anda ve babalarının düşündüğü şekilde, onun sözleri uyarınca da olsa, tüm sevgilerine rağmen onu sakınmadan. Hala kimin başlayacağı konusuna cevap aramakla meşguller." Az önce kitabın ilk paragrafını okudunuz, gayet anlaşılır, sade bir dille yazılmış. Ama kitaptan benim anladığım sadece bu paragraf. Maalesef Günter Grass'ı bu kitabında da tam olarak anlama mutluluğuna erişemedim. Sanırım okuyacağım diğer kitaplarında da durum değişmeyecek. Grass okumak kolay ama anlamak çok sağlam bir sabır ve bilgi birikimi mi desek ne desek artık ondan gerekiyor. Ama şuna kani oldum ki Grass akademisyenler için yazmış, benim gibi sıradan bir okur Grass'ı hiçbir zaman anlayamayacak. Kitap dokuz bölümden oluşuyor ve her bölümde yazarın çocuklarından biri söz alıyor ama kimin aldığı o kadar da anlaşılır değil, aslında kimin konuştuğunun da bir önemi yok çünkü arada hepsi koro halinde konuşuyor, kim ne diyor, kime diyor anlamak mümkün değil. Bu çocuklar kim peki? 3 erkek ve bir kız ilk evlilikten, 2 çocuk evlilik dışı bir ilişkiden ve ikinci eşten de 2 çocuk var ortada. Okuduklarınız kulağınıza vızıltı gibi geliyor. Peki genelde nelerden bahsediliyor diye soracak olursanız buna vereceğim cevap da sizleri pek tatmin etmeyebilir. Çocuklar genelde okuduğu okullardan, aşklarından, yaşadıkları evden, aile tartışmalarından bahsediyorlar. Grass ise bu konuşmaların öznesi konumundadır. Kendisiyle ilgili deneyimleri dinler çocuklarından. Konuşmalar da kayıt altına alınır. Hikâyede geniş yer tutan bir de Marie isimli bir kadın var. Bu kadın sanırım Grass'ın eski sevgililerinden ve ömürlük arkadaşlarından biri. Kendisi Grass'ın romanları için Agfa kamerasıyla fotoğraflar çeker. Kameranın sihirli güçleri olduğu, geçmişi ve geleceği çekebildiği iddia ediliyor. Kişilerin rüyalarını ve fantezilerini de ayrıca çekebildiği söyleniyor. Marie de tüm konuşmacıların odak noktası halindedir. Çektiği resimler üzerine çok fazla yorum yapılıyor ama ne amaçla yapılıyor orası belli değil. "Kutu kutu pense, Elmamı yerse" tekerlemesindeki dizeler birbirleriyle ne kadar alakalıysa okuyacağınız bu kitaptaki anlatılan her şey de birbiriyle o kadar alakalı. Bu kadar şey yazdım ama baktığınız zaman hepsi hava cıva sözler, kitapla ilgili okuru aydınlatıcı pek bir şey yok. Bana bu inceleme nedense okuduğum bir kitabı anımsattı, hangisini acaba?
Kutu
KutuGünter Grass · Everest Yayınları · 201812 okunma
·
48 görüntüleme
les fleurs du mal okurunun profil resmi
Teneke Trampet'i okumayı çok istiyorum, merak ediyorum. Fiyatından ötürü erteliyorum sürekli. Bu inceleme de gözümü korkuttu doğrusu. Bir de en önemli eseri sanırım Teneke Trampet. O bahsettiğiniz tam olarak anlayamama hâli o kitapta daha çok olur sanırım.
N okurunun profil resmi
Okumadan yorum yapamam ama şu ana kadar okuduğum tüm Grass kitaplarında sonuç değişmedi:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.