Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

430 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust
8/10 · 4.232 okunma
·
1 görüntüleme
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Yansın geceler, Proust'lu gündüzler isimli okumamıza hoş geldiniz. Efenim, yine betim betim betimleme kokan kitabımızda yolculuğa devam ederken, içimden bir ses kitaba renk katmalısın dedi. Kitabın verdiği ahenge katılıp içime giren Raskolnikov'un da etkisiyle, sayfalarca anlatımı bitip tükenmek bilmeyen Leonie Hala'nın boynunu kıtır kıtır kör testereyle kesmeye başladım. Amanın da amanın ne güzel kan fışkırıyordu her yere, ortam kızıla boyanmasıyla birlikte o güzelim mobilyalara bir renk geldi sonunda. Arkadaş adam kuşkonmazda erdem buldu erdem. Yine kilise vitraylarından dem vurdu Proust Amca. O vitraylardaki azizle azizeler mezarında 7/24 ilahi söylesinler emi (Arkadaş, bedduamız bile yüksek edebiyattan oldu; kitabın edebi ilerlememize katkısı)
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Hönkürerek ağlamıyorum, gözüme yüksek dozajlı edebiyat kaçtı. Yavrucuğum, senin ne değerli annen varmış öyle. O nasıl kıymetli bir iyi geceler öpücüğü de sayfalarca bitemedi. Arkadaş ne Combray'mış, kilisenin vitraylarını ince ince tasvir ederken Proust Amca, en son kendimi jiletliyordum Müslüm Baba jiletleriyle. Joyce'um olsa böyle mi olurdu, o anca tasvir etse etse, kilisenin helasını tasvir ederdi.
Osman Y.
Osman Y.
Bu da sana gelsin: Dublinliyim ezelden, Dublinliyim ezelden, gönlüm geçmez Joyce'dan, gönlüm geçmez Joyce'dan vayy. Şappi şappi...
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Sahalarda görmek istediğimiz hareketler...
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Yoldayım, güzelim kitabı okuyorum; huzur verici bir bahar meltemi kıvamında akıp gidiyor roman, sayfalar sayfaları, betimler betimlemeleri kovalıyor. Adeta kızgın kumlardan serin sulara, kilise vitraylarından karakterimizin hayranı olduğu muhteşem ötesi yazar "Bergotte"un yüksek edebiyatına uzanırken birden bir ses kulağımda çınlamaya başladı. Tam ne oluyor derken kendimi bir anda sıra gecesinde buldum. Mekanın ortasında Joyce, "Dublinliyim ezelden" türküsünü çığırıyor ve sonrasında hep birlikte gaza gelip tavana çiğ küfte fırlatıyorduk. Film şeridi gibi akıyor tüm zaman. Sonra kendimi bir anda bizim eskilerin Karaköy Zürafa Sokağı'ndan hallice Dublin'in kerhaneler sokağında buluyorum ve bitmiyor akış. Yürümeye başlıyorum hızlıca ve o hızla (çita gibiyim maşallah) Leopold Bloom'un evine misafir oluyorum. Bloom kendine yağda domuz böbreği yapıyor ve tavadan cızırdama sesleri geliyordu ki ben yine Swann'ların Tarafı kitabındaki yüksek edebiyatın ve muhteşem ötesi betimlemelerin içerisinde buldum kendimi. Yine kızgın kumlardan kilise vitraylarına akarken tekrardan kulağımda bir ses türkü söylemeye başladı "Yaktı beni, yaktı beni, Ulysses, Ulysses yaktı beni".
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Haydi Bismillah, başlayalım artık Proust Amcaya.
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Ne "Odette"miş arkadaş. Swann canım, kardeşim bak sen ömrü billah aşık olma mümkünse. O ne vıcık vıcık bir romantizmdir ya. Herifin yediği boynuzlar arşı alayı geçti hala kıskançlıktan zevk duyma peşinde.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.