Şimdi kapağını kapattım kitabın ve sanırım ağlamak üzereyim. Bu kadar duyguların yansıtıldığı içimi acıtan bi kitap okumamıştım. Bir insan ve hayvan arasında ki o güçlü bağ... Diyecek söz bulamıyorum ama yazar çok güzel işlemiş bunu. Hele ölüm sahneleri... Resmen dişlerimi sıktım ağlamamak için. Beni Kırgızistan'ın obalarında köylerinde Gülsarı'nın sırtında dolaştırdı resmen. Bi hayvan insan ilişkisi daha güzel nasıl anlatılabilir? bilemiyorum. Sanırım Çoro ve Gülsarı belleğimden silinmeyecek. Ne demişler 'Tanıyanları ölmedikçe insan ölmez'...