İsmini Beethoven'ın Kreutzer Sonata adlı bestesinden alan kitap,bir tren yolculuğunda karısını öldüren bir adamın başka bir yolcuya hikayesini,kendisini cinayete sürükleyen sebepleri anlatması şeklinde ilerliyor. Bu şekliyle bana Stefan Zweig kitabı okuyormuşum izlenimi verdi. Kitapta anlatıcının ve aynı zamanda Tolstoy'un kadınlara,evliliğe,çocuklara,doğum kontrolüne ve cinselliğe bakış açısını okuyoruz. Tolstoy kitapta bahsettiği ahlak anlayışını İsa peygambere ve İncil'e bağlasa da bana biraz abartılı ve karışık geldi. Katıldığım tek kısım ise,gençlerin salt karşı cinse ilgi odaklı yetiştirilmeleri. Bu durum bizim Türk dizilerinde de rahatsız olduğum bir durum.Bütün kızlar zengin koca peşinde,bütün erkekler fiziği düzgün kız peşinde.Kimse çalışmıyor.İşi gücü bırakmışlar eş peşindeler.Kimse belli bir eğitim görüp,kendini geliştirip,kendi ayakları üzerinde durmanın,çalısmanın,didinmenin peşinde değil. Neyse konudan saptımSiz kusuruma bakmayın.3 kız annesi ve bir kadın olarak kadınların bu denli aşşağılandığı dizilerden rahatsızım.Ve bu konu hakkında saatlerce konuşabilirim.Bir iki laf etmenin fırsatını bulmuşken kaçırmak istemedim🤗 Kitaba dönecek olursam dediğim gibi Tolstoy'un bu konulardaki ahlak anlayışını biraz abartılı buldum.

Kreutzer SonatLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910.7k okunma

·

4 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yeliz Erol