Hangi derecede, ölçüde düşünülürse düşünülsün, bu kötürümleşmenin felsefi nedeni başlangıçta işaret ettiğimiz şey, yani gerçekten felsefi olan problemler karşısında bir çeşit entellektüel körlük olarak görünmektedir. Arap düşünürlerinin eserlerinde akıl yürütme gücü hiç de eksik değildir, tersine en küçük eserler dahi buna bol bol tanıklık etmektedirler. Onlarda tahlil ustalığı ve inceliğine, yaratma dehasına, hatta muayyen bir kurgu sanatına sık sık rastlanmaktadır; bu düşünürlerin zekası iyi teçhiz edilmiş, işlenmiştir. Fakat o, asla gerçekten felsefi bir genişliği olan bir problemi belirlemeksizin ayrıntı noktaları, ikinci dereceden meseleler, öğreti ve kavramların düzeltilmesi veya yeniden düzeltilmeleri ile meşgul olmuştur. En emin vaatleri hiçliğe irca etmekle sona eren bir kötülüğün nedeni işte budur.