Valeria'ya ithafen... Su adamı romanı bilimkurgu olmanın yanı sıra ileriki yıllarda yapılacak çalışmalara önayak olmasıyla da bir nevi gerçeksi gibi gözüken bir yazım türüdür. Roman kahramanı İhtiandr, balık adam rolüyle aslında okyanuslarda neleri başarabileceğini ve nereleri gözlemleyebileceğini biz insanlığa göstermiş oluyor. Rusların Jules Verne'si olarak bilinen Belyaev, Su adamı ile hem ülkesinde hem de Dünya edebiyatında bir çığır açmıştır. Onu diğer meslektaşlarından ayıran en belirgin özelliği ise kurgusunun daha ilk dakikalarda okuyucuların zihinlerinde ''Neden olmasın?'' yargısını gerçekleştirebilmesidir. Böylelikle romanın ilk dakikalarından itibaren bir masal veya hikâyeden ziyade yaşanmış tarihi olaylar veyahut da kanıtlanmış bir bilimsel makalenin içinde buluyoruz kendimizi. Su adamı anlatılış tarzı bakımından hem yetişkinlerin hem de gençlik çağındaki gençlerin hatta çocukların bile okuyabileceği bir metin olmasından dolayı, bu durum kitabın daha geniş bir yelpazede olmasını da sağlamıştır. İhtiandr'in yaratıcısı Profesör Salvator ise eseri akademik ve bilimsel çalışmalarla zenginleştirmiştir. Şüphesiz ki bu durum Belyaev'in kişiliğinden, onun bilime ve insanlığa katkısından kaynaklanmaktadır. Eserin vermek istediği mesaj ise çok ince bir nüans içeriyor: İnci avcısı Zurita'nın daha da zenginleşme uğruna gözü hiçbir şeyi görmemesinin yanı sıra ihtiandr modeli ile yani her yere yüzebilen bir balık adamla aslında okyanuslarda ne denli muazzam bir yaşamın olduğunu, böylelikle de insanlığa çok büyük imkanlar tanıyacağını anlatmış oluyor. İşte bu iki zıt kutup, bilimin bir zemberek gibi sıçrayacağını fakat Zurita gibi insanların yüzünden de engellenerek bir kaplumbağa gibi ilerlemesine neden olduğuna işaret ediyor. Başta da belirttiğim gibi okyanuslarda, denizlerde insanlar için yaşam neden olmasın? Neden sualtının zenginliklerinden yeterince hatta fazlasıyla yararlanamıyoruz? İşte Su adamı burada devreye giriyor ve bir ihtilalin önderi oluyor. Evrim konusunu ister istemez burnumuzun dibine getiriyor. Ayrıca insan embriyosunun oluşumundaki solungaçların niçinliği üzerine ve atalarımızın okyanuslardan türediğine dair bir araştırmayla, bizlerden bilimin eski kapanmış kapılarını bir kez daha açmamızı istiyor. Mesela insanlar neden akciğerin yanısıra yanında bir de yapay veya diri solungaçlarla yaşamını sürdüremez olsun? İşte Salvator bütün bu soruları sormamızı ve bunlara cevaplar aramamızı istiyor. Böylelikle Valeria'lar boğularak ölmeyecek...

Su AdamıAleksandr Belyaev · İthaki Yayınları · 20173,534 okunma

·

9 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İsmail