Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

210 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Dili gayet akıcı bir kitap, kitabı çok beğendim. Kitap 3 bölüm, sonuç, kaynakça ve ek olarak da olaylarla ilgili birkaç görsel vesikadan oluşmaktadır. 1. Bölümde Ermeni Meselesinin Doğuşu ve Seyri hakkında tatminkar malumatlar mevcut. 2. Bölümde Ermenilerin Van’da uygulamış oldukları Mezalim ve olaylara yaklaşık olarak 20 kişinin bizatihi şahit olmaları ve bu kişilerin hatıratları ile sözlü tarihe başvurulmuştur. 3. Bölümde ise 1915 Görgü Tanıklarının Anlattıkları baz alınarak bir değerlendirmeden oluşmaktadır. Kişilerle yapılan röportajlar o kadar akıcıydı ki okurken bir de baktım ki kitap kısa sürede bitmiş. Bunun haricinde Vanlı biri olarak bu kitabı okumuş olmak benim için çok önemliydi. Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi görenlerin gözü ile Vandaki Ermeni Mezalimi yaklaşık olarak 20 ye yakın kişiyle yapılan soru cevap şeklindeki röportajlardan oluşmaktadır. Kendileriyle Röportaj yapılan insanlar olayları bizzat yasayan kişilerdir. Bu kişiler bu gün hayatta değildir. Ayrıca Bölge adına bu kitabın oldukça önemli olduğunu düşünüyorum çünkü vakti zamanında Van vilayeti Ermeni nüfusunun yoğunluğu sebebiyle ülkede 2. Vilayetti. İlki ise Bitlis’tir. Van Vilayetinde İlk başlarda gayet dostane bir şekilde her iki grupta ( Müslüman-Ermeni ) bir biri ile iyi geçinmektedir. Ermeniler 19. Yüzyılın neredeyse son çeyreğine kadar Osmanlı devletine sadık olarak varlıklarını idame etmişlerdir. Bağımsız bir Ermenistan kurma çabası ve fikri ise 93 harbinden sonra yani Osmanlı- Rus savaşından sonra yoğunluk kazanmıştır. Vandaki ilk Ermeni isyanı 1895 yılına denk gelmektedir. Aslında Van’da bulunan yerli Ermeniler isyan etmeye pek de gönüllü değillerdir çünkü rahatları gayet yerindedir. yapılan röportajlar da verilen cevaplar göz önüne alındığında bir çok unsurda ( Ticaret, Sanat vb. ) üstünlük Ermenilerin elindedir. İsyan etmelerini gerektirecek bir unsur yoktur. 1. Dünya savaşına kadar Van vilayetinde bulunan yerli halk ile beraber gayet iyi anlaşarak dostane bir şekilde yaşamışlardır. Savaş esnasında devlet tarafından yurdun muhafazası için Ermenilere de silah dağıtılmıştır. Ancak bizim askerlerimizin arkadan vurulması ile birlikte bunu yapanların açık bir şekilde Ermeniler olduğu anlaşılmıştır. Ermeniler 1. Dünya savaşına kadar Van'da bir çok yerde silah depolamışlardır. Bu silahların çoğu Rus silâhlarıdır. Silahları sakladıkları mekanlardan biri de kendileri için önemli olan kiliselerdir. Ancak ermeni bir gencin itirafı üzerine Ermenilerin gizli bir şekilde yürüttüğü söz konusu faaliyetler ve sakladıkları silahlar gün yüzüne çıkmıştır. Silahları Rusya’dan gazyağı varillerinin içinde getirip saklamışlardır. Görgü Tanıklarının anlattıklarını eğer nasip olursa sizde okursanız Ermenilere olan bakış acınızı ve perspektifinizi kesinlikle bir daha gözden geçirirsiniz diye düşünüyorum. Kendileri ile röportaj yapılan kişilerin çoğu da bu gün hayatta değildir. Hakkın rahmetine kavuşmuşlardır. Ermenilerin isyan etmelerinin sebebi Osmanlı devletinin Ermenileri tehcir etmesi olarak, Ermeniler tarafından kabul edilmektedir. Ancak yabacı araştırmacılara göre örnek olarak Feigl'e göre: Ermeniler, Osmanlı hükümetinin onların yerlerinin değiştirilmesini emretmeden bir ay önce Van'da isyan çıkarmışlardı. Bu da şunu gösterir ki, Vandaki bu isyan verilen bu emrin bir sonucu değildir; aksine, bu emir isyan sonucunda verilmiştir. Kitapta Ermenilere açık bir şekilde yüklenilmiş Ancak kimse o kadar da masum değildir ki buna Van halkı da dahildir. Van halkı da Ermenilerin yaptırımları üzerine nefsi müdafaa için Ermenileri öldürmüştür. Görgü tanıklarının ifadesi bu yöndedir. En çok dikkat çeken durumlardan biri de Ermenilerin Van halkını canice katlediş şeklidir. Rusya’dan Vana gelen Ermenilerin yapmış oldukları katliamlar ve insanları öldürüş şekillerine Vandaki yerli Ermeni halkı bile hayret etmiştir. “ Tamam öldürün ama bu nasıl bir öldürüş seklidir? “ gibi ifadeler kullanmışlardır. Olayları bizâtihi müşahede eden Görgü tanıkları bunları anlatırken göz yaşları ile anlatıyordu... görgü tanıklarından biri aynen şöyle der: “ Benim gördüklerimi ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa ancak yazar. “ Diyorum ve burada bitiriyorum. Tarihe ilgi duyanlar için bu kitabın okunmasını kesinlikle tavsiye ederim.
Görenlerin Gözü İle Van'da Ermeni Mezalimi
Görenlerin Gözü İle Van'da Ermeni MezalimiHüseyin Çelik · Cedit Neşriyat · 10119 okunma
··
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.