Vejetaryen ya da vegan hayat tarzını benimsemiş, benimsemeyi isteyen ama yeterli gerekçeyi bulamayanların yanı sıra çevresine, hayata kayıtsız kalamayan, yaşam hakkına saygı duyduğunu düşünen herkesin baş ucu kitabı olmaya aday dolu dolu bir kitap. Feminist yaklaşım ile vejetaryen/vegan hayat tarzı arasındaki organik bağı çok çarpıcı toplumsal örneklerle olabilecek en gerçekçi düzlemde önümüze koyuyor ve yediklerimizle ilgili bizi bir kez daha düşünmeye sevk ediyor.