Bunun yanında kadınlar erkeklere zevk de verirler. Hatta bazı toplumlarda (örneğin Yunanistan'da, Japonya'da, Hindistan'da, eski Yahudilikte), bu farklı görevler farklı kadın bedenlerine paylaştırılırdı. Evlilikte nikâhlı eşle cinsel ilişkinin tek amacı çocuk yapmaktı; zevk verme görevinden sorumlu başka kadınlar vardı. Bu "zevk verici" kadınlardan doğan çocuklar meşru sayılmazdı. Eski Yunan'da şehirlerdeki varlıklı erkeklerin, gynaeceum'da yaşayan, saygı gören ve yalnızca erkek çocuk sahibi olmak için cinsel ilişkiye girilen eşleri vardı. Ayrıca evde yaşayan ve evdeki konforu sağlayan, gündelik yaşamın gerekleriyle, yemek ve çamaşır gibi işlerle uğraşan nikâhsız eş vardı. Daha sofistike cinsel ve entelektüel eğlenceler hetaira olarak adlandırılan kadınların alanına giriyordu. Bu kadınlar ev işi yapmazlardı; ziyafetlerde erkeklere eşlik eder, felsefe hakkında konuşur ve tabii ki onlarla yatarlardı. Hetaira dışında, yalnızca cinsel zevkler için yararlanılan, entelektüel yetenekleri olmayan gerçek fahişeler de bulundurulabilirdi.